“Asıl odak noktası Ermenistan’la ikili işbirliği olacak”
Avrupa Birliği’nin dış ilişkiler ve güvenlik politikasından sorumlu basın sözcüsü Peter Stano, resmi Bakü’nün 5 Nisan’da yapılması beklenen AB-ABD-Ermenistan üçlü toplantısına ilişkin iddialarını reddetti.
Ona göre Brüksel’deki toplantının mahiyetine ilişkin bilgiler hatalı:
“Toplantının ‘güvenlik garantilerine’ ayrılacağı doğru değil. Toplantıda AB/ABD-Ermenistan ikili ilişkilerinin yanı sıra diğer konulara da değinilecek. Yani Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi ve barış müzakereleri konuları görüşülmeyecek. Ana odak noktası Ermenistan ekonomisinin istikrarı ve bu ülkeyle ikili işbirliği olacaktır.”
Peter Stano, AB ve ABD’nin Ermenistan ve bölgenin istikrarlı, barışçıl, güvenli ve müreffeh geleceğini desteklemeye kararlı olduklarını söyledi.
“Bu, AB ile Ermenistan arasındaki ikili ortaklık temelinde Ermeni ekonomisini güçlendirmek amacıyla bu ülkeyle işbirliğinin derinleştirilmesini tartışmak için bir fırsat olacak. İstikrarlı ve istikrarlı bir Ermenistan, istikrarlı bir Güney Kafkasya anlamına gelir. Çabalarımız kimseye yönelik değildir, bir bütün olarak bölgenin çıkarlarına ve istikrarına hizmet etmektedir.” Stano eklendi yaptı.
28 Mart’ta ABD Dışişleri Bakanlığı, Bakü’nün 5 Nisan Brüksel toplantısına yönelik eleştirilerini kabul edeceğini duyurdu.
Bundan bir gün önce Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, AB ve ABD’yi Ermenistan’a askeri yardım yapmayı planlamakla suçlamıştı:
“Avrupa Barış Fonu çerçevesinde Ermenistan’a askeri yardım yapılmasının planlanması ve 5 Nisan’da yapılacak toplantının askeri unsurları da kapsadığı bilgisi, bölgede barışı tesis etme çabalarına zarar vermekte ve endişeleri artırmaktadır. Avrupa Birliği ve ABD’nin bu tür eylemleri açıkça tek taraflı ve taraflıdır.”
Rusya Dışişleri Bakanlığı da benzer bir açıklama yaptı.
Bakanlık yetkilisi Maria Zakharova, bu tür toplantıların bölge ülkelerinin çoğunda endişe yarattığını belirtti:
“Çünkü Azerbaycan ile Ermenistan arasında barışın sağlanmasını değil, Batı’nın son derece yıkıcı yaklaşımlarıyla Güney Kafkasya’ya girmesini hedefliyorlar. Üstelik bu tür toplantılar bölgede yeni ayrım çizgilerinin oluşmasına yol açmakta, bölge ülkelerini Rusya karşıtı gündemi takip etmeye zorlayarak, Moskova ile asırlardır süregelen ilişkileri koparmakta, mevcut bölgesel güvenlik ve ekonomik işbirliği mekanizmalarının zayıflamasına yol açmaktadır. . yönlendirildi”.
