Meksika’nın geniş okur kitlesine sahip en etkili gazetesi “El Universal”de “Seraplar ve Gerçekler: Batı’nın Kafkasya’daki Çifte Standart Politikasını Açığa Çıkarmak”. başlıklı bir makale yayınladı
Bu konuda Azerbaycan’ın Meksika Büyükelçiliği tarafından “Rapor”a bilgi verildi.
Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi Profesörü, siyasi yorumcu Talya İşcan’ın kaleme aldığı makalede, otuz yıllık Ermeni işgalinin ardından Azerbaycan topraklarının kurtarılması ve Azerbaycan silahlı kuvvetlerinin bölgede uyguladığı terörle mücadele tedbirlerinin ele alındığı bildirildi. Ermenistan dahil tüm dünyanın Azerbaycan toprağı olarak tanıdığı Karabağ bölgesinin ABD ve Avrupa’da tartışıldığı, Birliğin bazı ülke ve medyanın çifte standartlarını ve provokatif eylemlerini açıkça ortaya çıkardığı bildirildi.
Makalede, Ermeni ayrılıkçıları sıklıkla destekleyen Batı’nın ülkemize karşı önyargılı ve haksız bir olumsuz bakış açısına sahip olduğu vurgulanırken, Ukrayna örneğinde toprak bütünlüğü ilkesini savunan Batı’nın, bu ilkeyi göz ardı ettiği kaydedildi. Azerbaycan’ın paradoksal olduğu, gerçekleştirdiği operasyonların ise daha az eleştiriye neden olduğu belirtiliyor.
Makalede, Azerbaycan’ın topraklarını işgalden kurtarmasının ardından bölgede göreceli olarak sakinliğin oluştuğu, şimdi burada yeniden imar sürecinin yürütüldüğü belirtiliyor. Ancak Batılı aktörlerin bu aşamayı desteklemek yerine sanki Rusya’nın eski nüfuzunu kendi nüfuzuyla değiştirmek istiyormuşçasına bölgedeki gerilimi sürdürmekle ilgilendikleri belirtiliyor.
Yazar, neredeyse iki aydır, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki konvansiyonel sınırda ateşkesin ihlal edilmemesinin olumlu bir sinyal olduğunu vurguluyor, ancak bunun Avrupalılar ve Amerikalılar arasında sevinçten çok kaygıya yol açtığını şaşkınlıkla belirtiyor.
Yazının sonunda bölgede şu anda herhangi bir savaş riskinin bulunmadığı, ancak Batı’nın, varsayımsal “Azerbaycan tehdidini” bahane ederek Ermenistan’daki askeri varlığını güçlendirmeye kararlı göründüğüne dikkat çekiliyor. Azerbaycan’a yönelik bu ön yargılı anlatının Batı medyasında geniş çapta yayılması ve J. Borrell’in Azerbaycan’a yönelik çelişkili açıklamaları ile Batı’nın Kafkasya’daki nüfuzunu güçlendirmek yönünde açık ve net bir stratejik hedefe hizmet ettiği söyleniyor.
Kaynak:Rapor
