Yüz çizgilerinin sebeplerini temel olarak iki sınıfa ayırabiliriz. İçsel ve dışsal sebepler olarak ayırabileceğimiz bu iki ana etkene karşı cildimizi korumak mümkün. Bol su tüketimi, düzenli beslenme, egzersiz, ruhsal huzur ve mutluluk, stresten kaçınma içsel nedenlere karşı en büyük kalkanlarımızdır. Çünkü vücudumuzun en büyük organlarından olan cilt, beden ve ruhun beslendiği gıdalarla beslenmektedir. Yoğun stres ve kaygı hali yüksek bireylerdeki yüz kırışıklıklarının erken yaşlarda sıklıkla göründüğünü fark etmişsinizdir. Stres halinde bedeni koruma için tüm hormon ve enzimler hayati fonksiyonlara odaklanır. Bu sırada cildin beslenerek, kendini yenileyebilmesi-onarabilmesi zorlaşır. Böylece erken yaşlanma ile karşı karşıya kalırız.
Cildin kendini onaracak enerji ve bolluğu bulamadığı durumlarda, mimikleri oluşturan kas hareketleri cilt için daha etkili hale gelir. Kendinizi çok defa çatık kaşlı, gözleriniz kısık, dişleriniz sıkılı halde yakalamış olabilirsiniz. Stres durumunda beyinden kaslara giden sinyaller aracılığıyla kaslar görevlerini yerine getirir ve kasılırlar. Uzun süreli bu tekrarlar da cilt topografyasında bozulmalara yani çizgilere neden olabilir.
Yüzdeki kırışıklıklar, cildin durumu ne olursa olsun, kesin olarak tanımlanmış yerlerde ortaya çıkar. Bu yerlerle ilişkili iç organların zayıflaması veya hastalığı durumunda ve ayrıca “başarısızlıklar” nedeniyle olur: enerji, düşünce ve bilinç.
Şekil en yaygın kırışıklıkları göstermektedir.
Yüzdeki Her Şey: Kırışıklıkların Zihinsel Nedenleri
1. Zihin kırışıklıkları.
Alnındaki kırışıklıklar aşırı öngörü ve zihinsel aşırı yükü gösterebilir ve bazı durumlarda baş ağrıları, serebrovasküler kazalar vb. durumlar oluşabilir.
2. Bilgelik kırışıklıkları.
Düşünce bedeninde omuzlar, hayatın iniş ve çıkışlarına akıllıca katlanma yeteneğini, hoş olmayan durumlarda olumlu yönler bulma yeteneğini sembolize eder. Omuzlar yorgun, sarkık ve hatta ağrıyorsa, o zaman özellikle zorlukların ve zorlukların üstesinden gelememe, çaresizlik, umutsuzluk ve endişe duygusu varsayabiliriz.
3. Şaşkınlık kırışıklıkları.
Yüzün ön kol ve dirseklerin durumuyla ilişkili kısmında bulunurlar. Düşünce gövdesindeki dirsekler, faaliyet alanlarının yönündeki bir değişikliği, yeni bir yaşamı veya profesyonel deneyimi algılamaya hazır olmayı sembolize eder. Şaşırmamak için başınıza gelen her şeyi yeterince algılamanız gerekir.
4. İnattan kaynaklanan kırışıklıklar.
Yüzün bu kısmındaki kırışıklıklar boynun durumu ile ilişkilendirilir. Zihinsel düzeyde, inatçılık, sorunun farklı taraflarını dikkate alma isteksizliği hakkında konuşurlar, bu genellikle çözülemez sorunlara yol açar ve fiziksel düzeyde boyun ağrısı gibi…
5. Yalnızlığın kırışıkları.
Yüzün bu kısmındaki kırışıklıklar, tiroid bezi ve sırtın üst kısmındaki hastalıklara işaret eder. Düşünce bedeninde bu, hayatın size saldırdığı hissi, destek eksikliği, yalnızlık ve işe yaramazlık duygusudur.
6. Titizlik kırışıklıkları.
Kaz ayağı bölgesinde, hayattaki küçük şeyleri simgeleyen parmaklar çıkıntı yapar. Bu tür kırışıklıkların sahipleri, ayrıntılara aşırı özen gösterirler, hayattaki küçük şeylere çok dikkat ederler. “Kaz ayakları” özellikle parmaklarda ağrı, uyuşma, karıncalanma ile ortaya çıkabilir.
7. Geriye dönük kırışıklıklar.
Yüzün bu kısmındaki kırışıklıklar, gastrointestinal sistemin kronik hastalıklarını gösterir. Düşünce bedeninde bu; yeninin korkusu, bu yeniyi özümseyememe, zamana ayak uyduramama…
8. Canlılık kırışıklığı.
Bu daha çok bir kırışıklık değil, bir deri kıvrımı, bir oluktur. Fizyonomide bu oluğa çok dikkat edilir. Sindirimle ilişkili hemen hemen tüm organların yanı sıra kalçalar ve uylukların durumunu yansıtır , vücut için istikrarlı bir destek ve hem fiziksel düzlemde hem de beden düzeyinde ilerlemek için ana “mekanizmalar” dır.
Diğer bir deyişle, yalnızca güvenilir bir sindirim sistemi ve sağlam bir temele sahip olan bir kişi, ilerlemek için gereken güce sahip olacaktır.
İyi biçimlendirilmiş (yani, açıkça tanımlanmış) bir oluk, artan bir canlılığı, gücü hızlı bir şekilde geri kazanma yeteneğini gösterir. Derin ve uzun bir oluk, uzun ömürlülüğü gösterir.
9. Utangaçlıktan kaynaklanan kırışıklıklar.
Mide ve duodenum hastalıkları hakkındaki kırışıklardır. Ve tüm ağzın etrafına yerleşmişlerse, bacaklarda zayıflık ve ağrı ve bağırsak fonksiyonunun zayıflığını da gösterirler. Çoğu zaman, utangaçlık kırışıklıkları, kendilerine güvenmeyen, korku hisseden, acil bir koruma ve himaye ihtiyacı olan kişilerde bulunur.
10. Karamsarlık kırışıklıkları.
Yüzün böbreklerin durumuyla ilişkili kısmında bulunurlar. Böbrek hastalığının “zihinsel” nedenleri arasında sert eleştiri, hayal kırıklığı, başarısızlık ve adrenal hastalığın nedenleri arasında yenilgici ruh halleri, kendine karşı kayıtsız tutum ve kaygı yer alır. Mide, duodenum ve safra kesesinin artan stresini veya hastalıklarını belirtmek de mümkündür.
11. Hayal kırıklığı kırışıkları.
Bu kırışıklıklar birçok önemli iç organla ilişkilidir. Bu kırışıklıkların varlığı sadece böbreklerde değil, aynı zamanda karaciğer, safra kesesi, bağırsaklar ve hatta kalpte de arıza olduğunu gösterir çünkü kanın bileşimini ve yoğunluğunu düzenleyen böbrekler, yorulmadan kan pompalayan kalp kasının çalışmasını doğrudan etkiler.
Zihinsel düzeyde, hayal kırıklığı kırışıklıkları, yaşam sevincini ve sevgiyi hissetme eksikliğinden kaynaklanır.
Fizyognostiklere göre kalp, sevginin, korumanın ve güvenliğin merkezidir ve kan, neşenin ifadesi, vücutta serbestçe dolaşan enerjidir.
12. Kendinden şüphe etmenin kırışıkları.
Bu kırışıklıklar bağırsaklarda ülseratif oluşumlarla ortaya çıkabilir. Düşünce bedeninde, isteksizliklerini ifade ederler ve hatta modası geçmiş, gereksiz olan her şeyden kurtulma korkusu, başarısızlıklarına kesin bir inançtan kaynaklanır.
13. Kayıtsızlık kırışıklıkları.
Mental düzeyde kırışıklara benzerler ki bunlar akciğerlerde (depresyon, üzüntü, yeni şeyleri kabul etmekten korkma, hayattan gelen yorgunluk), dalakta (takıntı, takıntılar), karaciğerde (öfke, çabuk öfkelenme, duyguları kontrol edememe, sürekli şikayetler, kendini haklı çıkarma), dizlerde (inat ve gurur, teslim olma isteksizliği), inciklerde (ideallerin çöküşü), ayaklarda (gerçekte yönelim kaybı) sorunlara yol açabilen kırışıklıklardır.
14. Korku kırışıklıkları.
Bu kırışıklıklar bağırsaklardaki problemler, hemoroid ile ortaya çıkabilir. Yetişememe korkusunu, geçmişe duyulan öfkeyi, ayrılma korkusunu (bir kişiyle, işle, bir şeyle) düşünce bedenine yansıtırlar. Aynı yerde, gelecek korkusu ve ilk adımı atma korkusu nedeniyle ortaya çıkabilecek ağrılar olan ayaklar çıkıntı yapar. Geçmişteki fikir ve kavramlardan ayrılma isteksizliği mesane hastalığına yol açabilir.
Halktv.com
“24 saat”
