Gündem

Halk TV ekranına geri dönüyor… İşte yayın öncesi ilk sözleri: ‘Daha soğukkanlı bir İrfan Değirmenci görecek artık seyircimiz’

İrfan Değirmenci ile 6 yıl önce soğuk bir kış günü tanışmıştık. Değirmenci, Türkiye’nin kaderini belirleyen Başkanlık Sistemi referandumunda ‘Hayır’ oyu kullanacağını çekinmeden açıkladığı için Kanal D Haber’den kovulmuştu. O dönem muhabirliğe yeni başlamış bir gazeteci adayı olarak fikrini çekinmeden söylediği için bedel ödetilen ve bu mesleğe yıllarını vermiş bir meslek büyüğüm ile söyleşi yapmayı başarmıştım. Benim için oldukça heyecan verici bir işti. O söyleşide söylediği, “İnsanlar korkuyor. Biraz cesaretleri olsaydı şu an bu durumda olmazdık” şeklindeki sözlerini hiç unutmadım.

Yıllar sonra benim Halk Tv ailesine katılmamla aynı kurumun çatısı altında bir araya geldik. Değirmenci, o söyleşi günü tanıştığım düşündüğünü çekinmeden söyleyen, cesur gazeteci çizgisini hiç bozmamıştı. Türkiye İşçi Partisi’nden milletvekili adayı olunca ise kısa bir ayrılık yaşadık. Ancak Değirmenci, bugün yeniden Halk Tv Ana Haber’e dönüyor. Onun için de, bizler için de oldukça heyecanlı bir gün. 6 yıl önce yaptığımız söyleşi bir ayrılığın ardındandı, şimdi ise yeniden buluşmanın, bir arada olmanın keyfiyle bir söyleşi yaptık. Ben sordum, sevgili İrfan Değirmenci yanıtladı.

6 yıl önce yaptığımız röportajdan bir kare

İşte o söyleşi…

– Yorucu bir maratonu geride bıraktınız… Öncelikle nasılsınız?
Bence ben de herkes gibiyim. Seçim sonuçlarıyla kendimi sorguladığım, yalnız kalmak istedigim, umudumu yitirir gibi olduğum hatta küstüğüm, öfkelendiğim, kırıldığım bir süreci atlattım. Ancak insan umutsuzluktan umut yaratıyor Yaşar Kemal’in dediği gibi. Buradayız işte. Gidecek başka ülkemiz de yok, halka küsme, mücadeleden vazgeçme lüksümüz de. İyi olmak zorundayız. Kendimle biraz konuşup, barışıp anlaştım. Şimdi sıra bir ortak dil bulup ulaşamadığım kardeşlerime ulaşmakta…

– Uzun yıllar gazetecilik yaptıktan sonra mücadele alanı değiştirmeye karar verdiniz… Mücadele alanı diyorum çünkü gerçekten ülkemizde gazetecilik yapmak büyük bir emek ve çaba istiyor. Defalarca anlattınız. Ancak bir kez daha sormak istiyorum. Sizi aday olmaya ne itti?
Mücadele kelimesinden ürkenler oluyor. Mücadele elbette verdiğimiz şeyin adı ama hadi çaba diyelim yerine ya da emek. Harcadığımız emek karanlığa karşı aydınlık için, laiklik için, özgürlükler elimizden alınmasın diye, ülke kazancı hakça olsun, adilce bölüşülsün diye, Cumhuriyetin kazanımları kaybedilmesin, bilime, eğitime, kültüre, sanata önem verilsin, çocuklarımız yatağa aç girmesin, hakları yenilmesin, çevreye duyarlı bir kalkınmayla hepsi eşit ve ücretsiz eğitim hakkına sahip olsun, istediklerini sevsinler, istedikleri gibi yaşayabilsinler, güven içinde olsunlar diye. Eğriler doğrularla karışınca bize düşen televizyonda, sokakta, salonlarda ya da meclis kürsüsünde var gücümüzle doğruları haykırmaya devam etmek. Bugün toplumun getirildiği haliyle şekillenen Meclis yapısında bana ve benim gibilere yer yok belki ama neyse ki ve şükürler olsun ki hâlâ kendimce doğruları haykırabileceğim bir televizyon ekranı hâlâ var.

– İzmir’in her sokağını adım adım gezdiniz. Sizin için müthiş bir deneyim olsa gerek. Biz gazeteciler aslında halkın taleplerini en iyi bilen kesimiz. Ancak halkla doğrudan temas sizi nasıl etkiledi? İzlenimleriniz neler bu süreç sizin için nasıl geçti?
Biz halkız. Halkla temas deyince bile insan kendini halktan ayrı bir yere konuşlandırmış oluyor. Tabii karşılarında bir haber sunucusu değil oylarına talip bir siyasetçi adayı görünce insanımızın tepkisi biraz daha farklı oluyor. Ben insanımızın gözünde çektiği sıkıntılardan kurtulmak için bir umut arayışı da gördüm, iktidarın kutuplaştırıcı politikları sonucu düşmanca bakışlar da. Önce birbirimize düşman olmadığımızı ısrarla anlatmaya, uzatılan eli sıkmayanlara kendimizi daha iyi tanıtmaya, dayanışmanın ve sevginin dilini kullanmaya, nefreti önce kendimizde yok etmeye gayret edeceğiz. Yaşadıklarımdan çıkarttığım sonuç budur.

whatsapp-image-2023-07-03-at-15-42-29.jpeg

– Seçim sonrası ekranlara dönmeyi düşünmediğinizi defalarca kez söylediniz. Ancak sosyal medyadan takipçilerinizin aşırı sevgisini, yoğun isteğini görünce açıkçası ben küçük de olsa dönüşünüze ihtimal veriyordum. O küçük ihtimal gerçek oldu. Dönüş kararını nasıl verdiniz?
Hiç bitmeyen bir ilgi, sevgi ve yeniden ekranda görme talebiyle karşı karşıya kaldım seçimden sonra. Evet aslında kararlıydım ve ekrana dönmemin doğru olmayacağını düşünüyordum ancak susmak ve kabuğuma çekilmek için de erken olduğunu fark ettim. Nihayetinde her zaman emekten, özgürlükten, laiklikten, bilimden, adaletten yana taraf olduğumu söyledim. Tarafım değişmiş değil ki. Dönmedim duruş olarak ama evet dönüyorum ekranlara. Zaten 25 yıldır seyircinin gözü önünde büyüdüm, olgunlaştım. Onlardan hiçbir şeyi saklamadım. Açık konuşmak gerekirse her gün pahalanan hayat karşısında emekli maaşıyla geçinmemin de güç olduğunu fark etmem uzun sürmedi. Ben de Türkiye’nin çalışmaya devam etmek zorunda olan emeklilerinden biriyim artık. Kimse merak etmesin enerjimin düştüğünü, gücümün kalmadığını hissettiğim anda da köşeme çekilmeyi bilirim.

– Hayatınıza ve mesleğe dair yeni kararlar aldınız mı?
Bu ülkenin insanı elbette güzel günleri görmeyi hak ediyor. Güzel günlere yürüyüş çok uzun bir süreç. Ne başımıza gelen felaketler ne de baskılar, zulümler bizi bu yoldan alıkoyamaz. Şu kararı verdim. Pes etmek yok. Vazgeçmek yok. Heyecanla verilmiş ani kararlara ya da tepkilere de yer yok ama… Daha soğukkanlı ve daha olgun bir İrfan Değirmenci görecek artık seyircimiz…

– Ekrandan ayrı kalmanın zorluğunu deneyimlenmiş bir gazetecisiniz. Ve yeniden bugün ekranda olacaksınız. Heyecanlı mısınız?
Hem de hiç olmadığı kadar.

– İzleyicilere bu akşam ekrandan sesleneceksiniz. Ama öncesinde halktv.com.tr üzerinden neler söylemek istersiniz?
Geri dönmem için kanalı telefon ve mesaj yağmuruna tutan cefakar ve fedakar Halk Tv izleyicisine çok çok teşekkür ediyorum. Onları hayal kırıklığına uğratmayacağım. Şımarmayacağım. Ekranı kimseye akıl vermenin ya da siyasi partileri şekillendirmenin bir aracı olarak görmedim. Görmeyeceğim. Haddime de değil. Sadece gerçekleri kendi perspektifimizden ortaya koyacağız. Bu vesileyle 4 aydır çok başarılı şekilde ana haberi sunan Seda Selek’e, Bengü Babaeker Şap yönetimindeki başarılı ve genç haber merkezimize ve tabii ısrarlı talebi ve geri çevirecemeyeceğim teklifiyle seçimden sonra da hep benle temas halinde olan yönetim kurulu başkanımız Cafer Mahiroğlu’na teşekkür ediyorum. Ve tabii bu güzel sorular için bir teşekkür de size…

whatsapp-image-2023-07-03-at-15-42-51.jpeg

Kaynak – HALKTV.com
“24 saat”

Bənzər məqalələr

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Başa dön tuşu