Gündem

Şüpheli Sevgilinin İfadesini Yalanlayan Rapor… “Pencereden düştü” denilmişti… Rapor açıklandı: Zerin düşmüş olamaz!

Eskişehir’de Zerin Kılınç, 20 Haziran 2022’de oturduğu dairenin ikinci katının penceresinden “düşerek” yaşamını yitirdi.

Şüpheli Yılmaz Sazak ifadelerinde genç kadının Intihar ettiğini savundu. Şüpheli ölümünün üzerinden yaklaşık 7 ay geçtikten sonra Sazak tutuklandı.

Şule Çet Davasındaki Ekip Çalıştı

Zerrin’in ailesinin avukatı Ahmet Seyhan, Şule Çet davasında da rapor hazırlayan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Çağlar Özdemir’den “dava dosyası kapsamındaki tüm belgeler ışığında Zerin Kılınç’n ölümü ile sonuçlanan olayın adli tıbbi değerlendirmesini içeren bilimsel mütalaa” talebinde bulundu. Özdemir’in hazırladığı 68 sayfalık rapor mahkemeye sunuldu.

Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre, 15 Haziran tarihli raporda raporda, Sazak’ın ifadesinde, düşme anını anlatırken, “Sağ ayağını önceden pencereye atmış, sol ayağını da pencereye doğru çekiyordu” dediği hatırlatıldı.

Raporda, “Zerin Kılınç’ın düşme hareketini ve otopsi sırasında saptanan yaralanmaların Yılmaz Sazak’ın anlatımındaki düşme pozisyonu ve hareketi ile açıklamak mümkün olmamıştır. Hareketinin rotasyonel devamlılığı dikkate alındığında, ayakların üst, kafanın alt planda olduğu değerlendirilmiştir” denildi.

zerrin4.jpg

Raporda, sanığın dediği şekilde genç kadının düşmesi halinde, kendisini boşluğa bırakması ile duvara 22 cm mesafedeki tabelaya kafası ile çarpmasının mümkün olmadığı belirtilerek, “Kafanın işyeri tabelasına çarpabilmesi için kafa aşağı şekilde vücut eklem hareket sınırlarını aşan zorlama bir pozisyonla atlaması gerekir. Bu şekilde düşme ile vücut pozisyonu ve rotasyonu hareketini açıklamak mümkün bulunmamaktadır” denildi.

zerrin10.jpg

Raporda, genç kadının sol bacağında görülen ekimozlar için “Sol bacak ön yüzde izlenen mor renkli dairesel şekilli ekimozlar, yüksekten düşmeye bağlı geniş yüzeyli bir travmadan ziyade, farklı darbelere işaret eden bir künt travma paterni (örüntüsü) göstermektedir” görüşü savunuldu.

Evde bulunan cam kırıkları için ise raporda, “Holde bulunanlara oranla daha büyük cam parçalarının olay yeri incelemesi sırasında banyoda bulunan alaturka tuvalet deliğinde bulunmuş olmasıdır. Bu cam parçalarının çöp yerine tuvalet deliğine atılması normal bir insan davranışı açısından değerlendirilemez” denildi.

zerrin5.jpg

‘KIZIM İNTİHAR ETMEDİ, KANI YERDE KALMASIN’

Zerin Kılınç’ın annesi Telli Özokçu (58), 7 ay önce ölen kızının acısını hala yaşadığını söyledi. Kızının kıyafetlerini ve fotoğraflarını elinden düşürmeyen Özokçu, gözyaşı dökerek, “Tomurcuğunu açmadan soldurdular kuzumun. Duysunlar sesimizi de kızımın kanı yerde kalmasın. Benim kızım böyle intihar edecek biri değildi. Benim kuzum bir ağrı kesici bile içmiyordu. İntihara meyilli değildi benim yavrum. Hayattan kopardılar. Ben 7 aydır bu gözyaşını döküyorum.

Bir de yavrusu var, benim kuzumun. Onun için hayatta kalmak zorundayız. Biz adalet istiyoruz. Raporlarımız çıkmadı. Hep onu bekledik, yok. Adalet istiyoruz. Biz adaletimize güveniyoruz. Kuzumun kanı yerde kalmasın yeter. Benim kuzum hayat doluydu. Çocuğunu seviyordu. Evine, işine bağlıydı. İşinden evine, evinden işine. Yavrumu kopardılar hayattan. Ne ise adalet bulsun. Biz adalet istiyoruz. Ben bir anneyim 6-7 aydır ben bu gözyaşını döküyorum. Kuzumun gömleğine sarılıyorum, kokuyu içime çekiyorum” dedi.

Kaynak – HALKTV.com
“24 saat”

Bənzər məqalələr

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Başa dön tuşu