Yaşam

İran’ın Son Kraliçesi Fevziye’nin Acı Dolu Hayatı!

Mısır’ın İngiltere’den bağımsızlığını kazanmasının ardından ilk Kral 1. Fuad ve Nazlı Sabri’nin çocuğu olarak dünyaya geldi. 5 Kasım 1921 yılında doğan Fevziye, büyüdüğünde güzelliğiyle herkesi etkisi altına alacaktı.

Doğduğu günden sonra sıkı bir eğitimden geçen Feride, yabancı bakıcılar tarafından büyütüldü. Üniversiteye gitmeden önce iyi bir şekilde Fransızca ve İngilizce öğrenmiştir. Daha sonra üniversite okumak için İsviçre’ye giden Fevziye, burada İran Şahı Rıza Pehlevi’nin oğlu Muhammed Rıza Pehlevi ile yolları kesişecekti. Eğitimi tamamladıktan sonra ülkesine dönen Fevziye, hayatının altüst olmasına neden olan kararla birlikte artık onu acı dolu günler bekliyordu. Gizliliği kaldırılan Mayıs 1972 tarihli bir CIA raporuna göre evliliğin asıl amacı her şeyden önce siyasi bir hareketti. Sünni prenses ile Şii veliaht şahın bu evliliği, farklı mezhebe ait iki hanedan arasındaki ilişkiyi güçlendirecek ve Mısır ile İran’ı Orta Doğu’da daha da güçlü kılacaktı.

İran Şahı’nın Oğluyla Evlendi

Muhammed Rıza Pehlevi, babasının düşüncesine sıcak bakınca, Mısır prenseslerinin fotoğrafları genç veliahta gösterildi. O dönemde İran’lı bir kıza aşık olan veliaht prens Pehlevi, Mısır Prensesi Fevziye’nin resmini görünce onunla evlenmeyi kabul etti. İsviçre’den yani dönen Fevziye, saray hayatına uyum sağlamaya çalışıyordu ve eski günlerini özlüyordu. Muhammad Rıza Pehlevi’nin kendisini bu sıkıcı hayattan kurtaracağını düşünen Fevziye, prensle evlenmeyi kabul etti.

O tarihte 18 yaşında olan Prenses Fevziye ile 20 yaşındaki Prens Muhammed Rıza Pehlevi, Kahire’de 16 Mart 1939 yılında dillere destan bir düğünle Abdeen Sarayı’nda evlendiler. Fevziye’nin acı dolu hayatı bu günden sonra başlayacaktı. Prensen düğünden sonra İran’a gitti. Düğünden sonra Tahran’a gittiler ve kendileri için daha sonra oturacakları Mermer Kasrı’nda bir kez daha düğün töreni düzenlendi. Mısır’da refah içinde büyüyen Fevziye, İran’a gittiğinde büyük bir şaşkınlık yaşadı. Mısır Prensesi için İran, ortaçağ memleketi gibiydi.

Takvimler 27 Ekim 1940’ı gösterdiğinde Fevziye ve Muhammed Rıza Pehlevi, Şehnaz adını verdikleri bir kız çocukları çocukları oldu. 1941 yılında Şah Rıza Pehlevi, tahttan çekilmesiyle yerine oğlu Prens Muhammed Rıza Pehlevi geçti ve Prenses Fevziye İran’ın İmparatoriçesi oldu. O dönemin en önemli dergilerinden olan Life’ın 21 Eylül 1942 tarihli sayısının kapağı oldu. Dünya basını artık o dönemlerde Fevziye’den “Asya Venüsü” diye bahsediyordu.

Asya Venüsü’nün Acı Dolu Hayatı Boşanmak İstemesiyle Başladı

iranin-son-kralicesi-fevziyenin-aci-dolu-hayati-3.jpg

Fevziye evliliğinde hiç mutlu değildi ve 1946’da bir müddet kalmak için Kahire’ye gitmek istedi. Ancak kocası kızı Prenses Şehnaz’ı beraberinde götürmesine izin vermedi. Tüm gözler onun üzerindeydi ancak Fevziye mutlu değildi. Orta Doğu’nun en gelişmiş kentlerinden biri olan Kahire’den sonra Tahran, ‘Asya Venüsü’ne hiç de cazip gelmiyordu. Kraliçe’nin İran iklimine alışamaması nedeniyle sağlığının bozulması ve şahın başka kadınları alenen Gülistan Sarayı’na getirerek kendisini aldatması gibi sebepler evliliğin bitmesi için aslında yeterliydi. Üstelik dillere destan güzelliği ve hüzünlü bakışlarıyla herkesi büyüleyen Fevziye, erkek yerine bir kız çocuk doğurması sebebiyle sarayda ve saray dışında da sevilmiyordu.

‘Asya Venüsü’, sık sık baskıya ve psikolojik şiddete maruz kalıyordu. Güzeller güzeli Kraliçe, İran’dan ayrılmadan önce depresyon tedavisi görmek için Bağdat’taki bir ABD’li psikiyatriste danışmaya karar verdi. Mutsuz geçen günlerin ardından boşanmaya karar verdi. Takvimler 1945’i gösterdiğinde boşanmak için başlatacağı işlemlerin yeterli olacağını düşünüyordu. Ancak işler düşündüğü gibi gitmedi.

Fevziye, kızı Şehnaz’ı alıp Kahire’ye dönmeye karar verdi. Kocası Muhammed Rıza Pehlevi, eşinin bu isteğine karşı çıkmamış ve kabul etmişti. Fevziye, kocasının bu isteğine zorluk çıkartmaması karşısında şaşırmış hatta beklemeyeceği kadar olumlu bir tepkiyle karşılaştığı için mutlu olmuştu. Fakat işler aslında hiç de Fevziye’nin düşündüğü gibi değildi. İran’dan, Mısır’a dönmek için hazırlanmıştı.

Kızıyla birlikte uçağa binen ‘Asya Venüsü’ artık Kahire uçuşunun başlamasını bekliyordu. Kocası Şah Muhammed Rıza Pehlevi ise o sırada pistteydi. Kızı Şehnaz’ı bir kez daha öpmek istediğin Fevziye’ye iletti ve kızını piste çağırdı. Fevziye, kızı Şehnaz’ı babasının yanına göndermeyi kabul etti.

İran Şahı Kraliçeye Tuzak Kurdu

iranin-son-kralicesi-fevziyenin-aci-dolu-hayati-4.jpg

Minik Şehnaz uçaktan inince kapılar hızlıca kapatıldı ve Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin emriyle Fevziye, kızı olmadan Kahire uçtu. Kocasının kurduğu tuzağı çok geç fark eden ve durumdan hiç şüphelenmeyen Fevziye’nin kızıyla yaşadığı yıllar süren ayrılığı bu şekilde başladı. Kızı olmadan Kahire’de mutsuz günler geçirmeye devam eden Fevziye, kendisine büyük bir acı yaşatan kocası Muhammed Rıza Pehlevi’den resmi olarak ancak 17 Kasım 1948’te boşanabildi. Şah Muhammed Rıza Pehlevi, Fevziye’den boşandıktan sonra önce Süreyya Bahtiyari ile sonra ise Farah Diba ile evlendi.

Fevziye, henüz 6 yaşındayken yollarının ayrıldığı Şehnaz’la yıllar sonra İsviçre’de bir-iki kez bir araya geldi. Ancak bu görüşmeler hiç de Fevziye’nin beklediği gibi ilerlemedi. Kızı Şehnaz, annesine karşı mesafeliydi. İkili birkaç kez görüştükten sonra bir daha hiç bir araya gelmedi. Güzelliğiyle herkesi büyüleyen Fevziye Fuad, yıllarca eski kocası yüzünden ilk kızına hasret bir şekilde yaşadı. Kızıyla tekrar bir araya gelme şansı yakaladığında ise Şehnaz’ın kendisiyle bir bağ geliştirmeye hevesli olmadığını fark etti ve durumu kabul etti. Yaşadığı bu büyük acıya rağmen ise hiçbir zaman pes etmedi.

Fevziye Fuad, Muhammed Rıza Pehlevi’den boşandıktan beş ay sonra 28 Mart 1949’da Kahire’deki Kubbe Sarayı’nda Çerkez asıllı diplomat ve I. Faruk’un yaveri İsmail Şirin ile evlendi. Çiftin bir kızı bir de oğlu oldu. 1952’de ağabeyi Kral Faruk tahttan indirilip sürgüne gönderilince cumhuriyet ilan edildi ve kraliyet ailesi ülke dışına çıktı. Ancak ailesinin aksine Fevziye doğup büyüdüğü Mısır’da kalmayı tercih etti. Kalan ömrünü İskenderiye ve Kahire’de geçirdi. 1994’te eşi, 2009’da ise kızı Nadia öldü. Dünyalar güzeli Mısır Prensesi Fevziye’nin ihtişamlı ve acıklı hayatı çok sevdiği İskenderiye’de 2 Temmuz 2013’de 94 yaşında sona erdi.

Halktv.com
“24 saat”

Bənzər məqalələr

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Başa dön tuşu