Türkiye otomobil pazarı bu senenin ilk 4 ayında yüzde 60 artışla 333 bin 650 tane satışa imza atarak üstün dereceli üzerine üstün dereceli kırarken vatandaşların ve filo kiralama sektörünün bayilerde alacak vasıta bulamaması kafaları karıştırdı. Yeni Şafak bayilerde bulunamayan sıfır araçların izini sürdü. İşte adım adım bulunamayan sıfır otomobillerin sebepleri….
Pandemiyle beraber çıkan çip kriziyle düşen dünya otomobil üretimi geçtiğimiz yıl sonundan itibaren bir miktar kendini toparlasa da lojistik problemler sebebiyle otomobillerin transferi zorlaşmış durumda. Türkiye’de otomobil satışı icra eden Avrupalı markalar fabrikada bekleyen araçların transferini gerçekleştirmekte zorlandığını açıklamışlardı. Dağıtıcılar yada marka temsilcilikleri ise Türkiye’ye aktarma için kendi enerjisini kullanarak maliyeti çoğaltmak pahasına aktarma gerçekleştirmeye çalışıyor. Gemilerdeki doluluk yada personel sıkıntısı karayoluyla aşılmaya çalışılıyor.
3 yıl süresince üretim yitirilmesine uğrayan küresel otomotiv sektörünün toplamda 50 milyona yakın talebi ertelediği biliniyor. Ertelemeyle beraber toparlanamayan fabrikaların yetersiz emek harcama kapasiteleri ihtiyacı artırıyor. Avrupa ve ABD kıtasında da artan talepler Türkiye’ye gelişleri geciktiren sebepler içinde. Öte taraftan karlılığa da bakan otomotiv üreticileri düşük kategoride yer edinen Türkiye’ye tedarikte iştahsız yaklaşıyor.
Senelik 850 bin civarında aracın satılmış olduğu Türkiye pazarının yüzde 60’ı ithal araçlardan oluşuyor. Döviz kurundaki oynaklık beklentileriyle beraber artan otomobil fiyatlarını fırsata çevirmeye çalışanların yanı sıra enflasyona karşı birikiminin kıymetini korumak isteyenler otomobile yöneliyor. Otomobilin tercih sebepleri içinde kolayca alınıp satılabiliyor olmasından kaynaklanıyor. Fiyatı artan konutlara ulaşamayan yatırımcılar otomobili tercih ediyor. Karlılığı da yüksek boyutlara ulaşan otomotiv sektörü yatırımcının gözünde zirveyi bırakmıyor.
Yenişafak’tan Şuayip Alabay’ın haberine nazaran bayilerde otomobil bulunamamasının bir öteki sebebi ise Türkiye’de etkinlik gösteren 10 binden fazla oto galerinin bireysel al-satçı iş birliğiyle sıraya devamlı kendi tanıdıklarını yerleştirmesi. Ticaretini de gayri nizami yollardan sürdürmeye çalışan oto galeriler bireysel tüketicinin önündeki en büyük engel olarak duruyor. Galericilerin yanı sıra kendi iş kolu olmamasına karşın otomobil ticareti icra eden öteki işletmeler de hakkaten gereksinim duyan müşterinin önünü kesen bir başka sebep olarak karşımıza çıkıyor.
Vasıta kiralama şirketleri bu yıl otomotiv markalarının kapılarını aşındırıyor. Satın alacak vasıta bulamayan 87 milyar liralık büyüklükteki sektörün 245 bin aracı bulunuyor. Vasıta bulamadığı için müşterisini kaybeden ve işleri bozulan filo kiralamacılar, eskiyen araçlarının kontratlarını müşteriyi elde tutmak adına zararına uzatma yoluna gidiyor.
Tecim Bakanlığı’nın 6 ay 6 bin kilometre şartını bireysel kullanıcının senelik 3 kez satış yapabildiği motorlu taşıt hakkından aşan al-satçılar sistemi adeta kilitliyor. Gömü ve Maliye Bakanlığı 100 bin kişinin geçtiğimiz yıl bu hakkı aştığını ifade etmişti. Bu senenin ilk 3 ayında otomotiv ticaretinin boyutları da arttı. Hareketlilik TÜİK verilerine ise Mart’ta 1 milyonu aşan şekilde yansıdı. Bu senenin ilk 3 ayında 2. el ticareti 2,7 milyon adedi geçti.
