25 yıl sonra gelen itiraf

Gaziantep’te depremde yıkılan Bahar Apartmanı 1999 yılında yapılmıştı. Kahramanmaraş merkezli depremde ise yıkıldı ve onlarca kişiye mezar oldu. Yıkılan binanın hafriyatında yapılan ilk incelemeler sonucu hazırlanan raporda, ‘beton kalitesinin düşük olduğu, nervürsüz donatı kullanıldığı, donatı işçiliğinin çok kötü olduğu, enine boyuna taşıyıcı sistemde kolon kiriş birleşim bölgelerinde donatıların yeterince sıkıştırılmadığı ve donatıların bağlantı noktalarının açısı olarak yeterince bükülmediğinin görüldüğü’ tespit edildi. Beton sınıfının belirlenmesi için gerekli beton numunelerini uygun yerlerden almaya çalışan uzmanlar, betonun numune alınamayacak derecede kötü olduğunu ve dağıldığını belirledi.

Hastanede tanıklık yaptı

Bilirkişi incelemesinin ardından soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında deprem sırasında binada olan ve yaralanan Mehmet Erhan Görücü tanık oldu. Hastanedeki yatağında tanıklık yapan Görücü, “Apartmanda 6 numaralı dairede ikamet ederim. Bu bina bildiğim kadarıyla 1999 yılında yapılmıştır. Depremde babam Veysel Görücü hayatını kaybetti. Giriş katta kolon kesilmesine şahit olmadım. Ancak babam bana binanın yapımı esnasında betonun sulanmadığını ve kalitesiz olduğunu söylemişti” dedi. Görücü 25 yıl sonra değil erkenden binaya dair bilgisini yetkililere bildirseydi belki Bahar Apartmanı sakinleri şu an hayatta olabilirdi.

Bilirkişi raporu gerçeği gözler önüne serdi

Bilirkişi incelemesinin ardından ihmali bulunduğu belirlenen müteahhit İbrahim Mustafa Uncuoğlu İstanbul’da önceki gün gözaltına alındı. “Taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma” suçundan ifadesi alınan Uncuoğlu suçlamaları reddetti. Bilirkişi raporunda yer alan, “nervürsüz donatı kullanıldığı” tespitine değinen Uncuoğlu, “Nervürlü demir 1991 Yalova depreminden sonra çıkan yeni deprem yönetmeliğine göre kullanılmaya başladı. Biz bu inşaatı yaparken nervürlü demir Türkiye’de mevcut değildi yani kullanılmıyordu. Ben bu binayı yaparken kaliteli malzeme kullandım. Yıkılan bina da bilirkişi raporunun aksine bina bütünlüğünü korumuş ve plaklar halinde yapılmıştır. Bu durum kullanmış olduğum betonun kaliteli olduğunun göstergesidir. Ayrıca yine bilirkişi raporunun aksine kalıpların içerden görülmesi mümkün değildir. Sadece yapım aşamasında mümkündür, zaten kalıplar düzgün olmasa beton dökemezsin” ifadelerini kullandı.

‘Kolon kesilmiş’

Binanın yapım aşamasında gerekli tüm izinlerin belediyeden alındığını belirten Uncuoğlu, “Ben İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü mezunuyum. Gaziantep’te tahminen 40-45 bina yaptım. Diğer binalarda az hasar dahi yoktur. Bu apartman bizim aile apartmanımız gibidir. Problem olsa yakınlarımı orada oturtmazdım. Binanın teslim tarihi 1998’dir. Geçen 25 yıllık süre içerisinde oturanların veya kullananların binaya müdahalelerini ya da zarar verip vermediklerini gözlemleyemiyorum. Fakat duyduğum kadarıyla dükkanların birinde tadilat nedeniyle kolon kesilmiş. Söz konusu olaya ilişkin ölen eniştem ‘Bu binayı başımıza mı çökerteceksiniz?’ diye kolunu kesen dükkan sahibi ile tartışmış. Ablam konu komşu ile kötü olmayalım diye eniştemi şikayetçi olmaması için engellemiş. Bu kolon kesen binanın hangi dükkan olduğunu ve dükkan sahibinin ismini bilmiyorum. Ben binanın altına dört dükkan yapmıştım. Daha sonra bu dükkanlar tamirattan geçmiş, bu dükkanlardan iki dükkan birleştirmiş ve dükkana dönüştürmüş. Bu dönüştüren dükkanlar yer genişletmek için kolon kesmiş olabilir” dedi.

Bilirkişi incelemesi yapılmamış

“Binada bilirkişi incelemesi yapılmış mıydı?” şeklindeki soruya ise Uncuoğlu, “Binada bir problem olmadığı için bilirkişi incelemesi yapılmadı. Binayı mevzuatlara uygun yaptım” diye konuştu.