Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Başörtüsü için anayasa teklifi Meclis’te, samimi olup olmadıklarını göreceğiz

Son dakika haberi…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlahiyat Yıldızları Ödül Töreni’nde önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, başörtüsüne ilişkin anayasa teklifinin Meclis’e geldiğini ve muhalefetin samimiyetinin bu süreçte belli olacağını belirtti. Erdoğan konuya ilişkin, “Başörtüsü için anayasa teklifi Meclis’te, samimi olup olmadıklarını göreceğiz” ifadesini kullandı. 

Erdoğan’ın açıklamalarından önemli satır başları şu şekilde:

Böylesine güzel bir atmosferde gönüllerimizi kavuşturan Türkiye İlahiyatlar Derneği’ne, sayın başkan ve yol arkadaşlarına şahsım milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum. Aynı şekilde ülkemizin ört bir köşesinden İstanbul’umuza teşrif eden bizleri bağrına basan genç kardeşlerime de şükranlarımı sunuyorum. İlahiyat fakülteli gençlerimizin kendilerini geliştirme gayesinde yardımcı olan derneğimizin faaliyetlerini takdirle karşılıyoruz. İlahiyat öğrencileri arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi alanındaki çalışmalardan dolayı derneğimizi tebrik ediyorum. Diyanet İşleri Başkanımızın ifade ettiği şu ifadeler çok önemliydi, “İlahiyatların adeta yokluğu teneffüs ettiği günler”, Eskişehir’de adeta öğrenci yoktu, İmam Hatiplileri adeta kapı dışarı etmişler ve tamamı 60 bine düşmüştü, şimdi 1 milyon 300 bin öğrenci var. 1 milyon 300 bin İmam Hatiplinin artık türevini istiyoruz, ilahiyatlara ve tüm üniversitelere başarı oranları yüksek olarak dağılmalarını istiyoruz. Asıl güç nitelik, kalitede, asıl etki mücadeleyi örgütlü bir şekilde yürütmekle sağlanır. bunun için birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır, bu emri ilahinin bize işaret ettiği yoldan ayrılamayız. İlahiyatçı gençlerimizin bir araya gelmesini ve güç birliği yapmasını çok kıymetli buluyorum, İlahiyat Yıldızları Ödülleri’ni de takdim edeceğiz. Farklı alanlarda ödül alacak ilahiyatçılarımızı kutluyorum. Her bir kardeşimiz, Türkiye Yüzyılında önümüzü aydınlatacak bir meşale. Vatana, millete, ümmete hayırlı fertler yetiştirme gayesinde olan tüm kurumların başımızın üzerinde yeri vardır. 

İlahiyat fakülteleri kesinlikle sıradan yüksek öğretim kurumları değildir. Ülkemizin belli dönemlerine ayna tutan müesseselerdir. Bu kurumlar desteklenmiş, teşvik edilmiştir. Milletin inancı ve değerlerinin horlandığı dönemde İlahiyat fakülteleri, üvey evlat muamelesi görmüştür. Bu dönemin milletimizin tarihinde çok büyük yaralar açtığı aşikardır. Camilerimizin bakımsızlıktan yıkıldığı, Kur’an eğitiminin ancak gizli saklı verilebildiği, alimlerin yargılandığı, asıldığı, medeniyetimize ait ne varsa yenilik emaresiyle aşağılandığı, bakın cami namaz kıldıracak imamı, cenazesini dini usullere göre yıkayacak gassal bile bulamadığı dönemler… Bir dönem sadece gassal yetiştirmek üzere kurslar açtık. İmam hatiplerin mazisi ona dayanıyor, bizim kökümüz oradan geliyor. Hasılı, milletimize asli kimliğini hatırlatan tüm değerlerin silinmek istediği bu korkunç yıllarda ilahiyat eğitimi de verilemedi, sadece gassal eğitimi verildi, okuldaki İngilizce hocam siz ölü yıkamak için mi geldiniz, diyordu, nereye geldiğimizin nereye varacağımızın farkında değildi. İlahiyat fakültelerinin kapılarındaki zincirlerin kırılması çok partili hayat ile mümkün oldu. Ben kızımı İstanbul’dan Trabzon’a gönderdim. 

Sonraki yıllarda, vesayet süreçlerinde ilahiyat fakülteleri baskılara maruz kaldı, 28 Şubat zihniyeti ilahiyatları de hedef aldı. Kontenjanlar düşürüldü, mezunlarının öğretmen olma hakları gasbedilmiştir. Başörtüsü yasağı ilahiyatlara teşmil edilmiş, dini eğitim veren kurumlara tesettürle girmek mümkün olmamıştır. İslami ilimlerde uluslararası itibara sahip hocalarımız görevden uzaklaştırılarak yerlerine darbecilerin her yaptığını kılıf bulan şak şakçı tipler getirildi. 28 Şubat’ın canlı şahitleri o dönemde yaşananları çok iyi hatırlıyor. Rabbim bir daha bu milleti darbeci özentilerinin insafına bırakmasın.

Türkiye’de yaptığımız reformlarla sessiz bir devrim gerçekleştirdik. 28 Şubat karanlığına 3 Kasım 2022 seçimleriyle son verdik. Hiçbir şey eskisi olmayacak şiarıyla ülkemizde özgürlük ve adaletin olduğu yeni bir dönemi başlattık. Kızlarımız ötekileştirilmeye maruz kalmadan hayatın her alanında faaliyet gösterebiliyor. Demek ki istenince her şey olabiliyor. Başı açık ya da başörtülü ayrımı yapmadan gençler başta olmak üzere tüm kadınlarımıza fırsat eşitliği sağlıyoruz. Ana muhalefetin başındaki zat ne dedi, başörtüsü ile yasal bir düzenleme yapalım, buna gerek yok ki, eğer samimiysen gel, anayasa değişikliği yapalım. Çünkü bir daha bu tuzaklara gelmek istemiyor. Başörtüsü düzenlemesini Meclis’e gönderdik, şimdi samimiyetlerini göreceğiz.

Ülkemize hizmet etmek isteyen gençlerimiz için devletimizin bütün imkanlarını seferber ediyoruz, kamusal hayatın dışına itilmiş evlatlarımızın bugün kamuda en üst mertebelerde görev yaptığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Hiçbir gencimizin hak kaybına uğramadığı geleceği tahkim etmek konusunda kararlıyız. 

Bunların dertleri çocuk istismarına tepki koymak değil, kin ve nefret duygularını sergileyebilecekleri alana zemin hazırlamaktadır. Terör örgütünün kaçırdığı 13-14 yaşındaki kızlarımız için sesleri çıkmadı, moda ve eğlence endüstrisinin meta haline getirdiği çocukları görmediler, LGBTİ denilen sapkınlara alet edilen 3-5 yaşındaki çocukların istismarına tepki göstermediler, kadınlarımızı aşağılayanlar, şehit bacılarına küfür eden müptezellerle ilgili tek bir cümle kurmadılar, Diyarbakır annelerinin kapılarını bir kez olsun çalmadılar, PKK’lı alçakların canice katlettiği kadın öğretmenlerimiz, çocuklarımız hakkında tek bir söz söylemediler. İlkeli dürüst, tek bir duruş sergileyemediler. Ellerine geçirdikleri her fırsatı milletin inançlarına hakaret etmek için kullandılar. 

Helalleşme dediler, kötü bir tiyatrodan ibaret olduğu ortaya çıktı. Meclise sunduğumuz anayasa değişikliği teklifi ile tüm bu zihniyetlere set vurmayı hedefliyoruz, sapkın akımların hedefi haline gelen aile müessesini de bu anayasa metnine inşallah koyacağız. Bu süreçte bir yol kazası yaşanırsa son sözü elbette yine milletimiz söyleyecek. Referanduma gerek kalmadan çözüleceğine inanıyorum. Rabbim bizlere 25 yıl boyunca hizmet etmeyi nasip etti. Rabbim bizlere Ayasofya’nın zincirini de kırarak mührünü açmayı nasip etti. 

“24 saat”

Bənzər məqalələr

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Başa dön tuşu