Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Samsun’da gençlerle bir araya geldi.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
– Biz yasakların, yoklukların, yoksullukların Türkiye’sinin tüm yükünü omuzlamış bir nesiliz. Bilgiye ve kaynağa erişme imkanının bir hayli sınır olduğu dönemde bu mücadele kolay geçmedi. Örneğin ben burslarla yetişip okumadım, hem çalıştım, hem okudum. Hayatın meşakkatli yollarında ya fikren ya fiilen kaybettiğimiz nice arkadaşlarımız oldu. Hamd olsun döktüğümüz terler boşa gitmedi, kazanan yine bizler olduk.
– Bizim Türkiye yüzyılındaki yoldaşlarımız sizlersiniz.
– Birileri kuşakları alfabe harfleriyle ifade etmeyi seviyor. Sizler için de Z kuşağı diyorlar. Halbuki biz özgürlüğü, hakkaniyeti, çalışmayı ve üretmeyi hayatının merkezine koyan bir gençlik görüyoruz. Ben bu gençliğe illa bir isim konulacaksa “Teknofest kuşağı” denmesi gerektiğini söylemiştim.
– Artık bizler sizin zamanınızın misafiriyiz, olaya biz böyle bakıyoruz. Türkiye yüzyılı sizlerin hem eser, hem asrı olacaktır.
– Sizler her şeyden önce Çanakkale Köprüsünde gerçekten bayan arkadaşlarımız olarak çok büyük bir başarıya imza attınız. Ebru Hanımın da çok büyük bir katkısı var. Hemcinsi bir ekibin kendisiyle çalışmasını çok arzu etti ve ekibinden hep övgüyle bahsederdi. Teori pratik buluşmasında pratik çok önemli. Teoriyle pratiğin buluştuğu yer Çanakkale Köprüsü. Öyle bir eseri meydana getiriyorsunuz, yeri geldi belki halatların üzerinde gezdiniz. Herkes korkar bundan, ama sizler yılmadınız, usanmadınız ve o muhteşem eseri meydana getirdiniz. Tarih sizi bu eserle hep anacak.
– Biz altyapı sorununu aştık, yaşamıyoruz artık. Birileri bir yerlerden ithal profesörler getirdiler ya… Biz işi bitirdik, altyapısıyla üst yapısıyla bitirdik. Kim derdi ki Ağrı’da, Iğdır’da, Muş’ta üniversite olacak? Geçen hafta İbrahim Bey de (Tatlıses) “Urfa’da Oxford vardı da biz mi gitmedik?” dedi.
– Şu anda eksikliğini hissettiğimiz en önemli konu tıp, büyük önem arz ediyor. Bunun fiziki ihtiyaçlarını hemen hemen büyük oranda giderdik. 20 tane dev şehir hastanelerimiz var, yapımı devam edenler var. Hocalarımıza diyorum ki “Siz de şu anda uzman doktorlarımızı, doçentlerimizi bir an önce yetiştirin de artık insan noktasında açığımız kalmasın…” Biz üstümüze düşeni yaptık. Bu doktorlarımızı bir an önce yetiştirelim, tıpta bizim böyle bir açığımız kalmasın. Sizler gibi başarılı olan gençlere de ciddi manada ihtiyacımız var.
– Aramızda tabii bu işin çilesini çekmiş olan çok arkadaşımız var. Dün grup başkan vekilimiz Özlem Hanım ve başı örtülü başı açık bir grup arkadaşımız basın açıklaması yaptı ve bunula birlikte bir süreci başlattık. Aslında buna gerek yoktu fakat sağ olsun Kılıçdaroğlu bize bir pas attı, bizim de bu pası değerlendirmemiz lazım. Hemen çalışmaya başladık, dedik ki “Yasal düzenlemeyle bu iş çözülmez. Yapmamız gereken şey gelin biz bir anayasal düzenleme yapalım ki önüne gelen bu konuyu istismar etmesin.” Çünkü sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptığı istismardı. Benim kızlarım imam hatipte okumalarına rağmen bu çileyi çok çektiler ve okul kapısında bizim aile gidip kızlarımızı beklediler. Ben mesela kızlarımdan birini İstanbul’dan alıp Trabzon’a götürmek durumunda kaldım. Konu sadece başörtüsü sorunu değil, burada kızlarımıza yapılan bu zulüm ifade edilemez. Bu tam manasıyla hak ve özgürlük mücadelesi. Dedik ki bunu anayasal teminat altına alalım ve bu iş paspas haline getirilmesin. Kendi içlerinde bu işin tartışması başladı, bakalım nereye kadar samimileri bunu göreceğiz. Şu anda yola çıktık, arkadaşlarımız bayanlar olarak basın toplantısını yaptılar ve sonuna kadar işin takipçisi olacağız. Gerekirse bu işi referanduma da götürebiliriz. Temennim odur ki parlamentoda beklenen sayıyı almak suretiyle yola devam ederiz.
