Dünya

Kraliçe’nin ardından eski kolonilerde sular ısınıyor! ‘Majestelerini severdim…’

Tarihte en fazla bölgeye ve nüfusa hükmeden imparatorluk olan Birleşik Krallık’ta, Kraliçe II. Elizabeth’in vefat haberi şok etkisi yaratırken tahta Galler Prensi Charles’ın geçtiği resmen açıklandı. Birleşik Krallık’ın genel vali atadığı 14 ülkenin 14’ü de artık yeni unvanıyla Kral III. Charles’a biat ettiklerini duyurdu. Ancak bu ülkelerde, 70 sene tahtta kalan Kraliçe II. Elizabeth’in vefatı, geçmişe dönerek sömürgeciliğin kalıntılarını ortadan tamamen kaldırma yönündeki baskıların da derhal artmasına neden oldu.

Kraliçe, Birleşik Krallık’ın geçmişteki acımasız ve sömürü odaklı yönetiminden ayrı bir konumda olduğu argümanını kendisi de vurgularken bu fikir zamanla yaygın inanışa da dönüşmüştü. Ancak tarihçiler gecikmiş bir hesaplaşmayı da hatırlatıyor.

Bu eksende dünya çapındaki eski sömürgelerde, kraliyet ailesinin zenginliğine zenginlik katan acı ve ıstırap dolu yağmalamalarla hesaplaşmaya yönelik talepler de artıyor.

Antigua ve Barbuda’da cumartesi günü üç yıl içinde cumhuriyet rejimine geçme konusunda bir referandum düzenleneceği açıklandı. Avustralya, Bahamalar, Belize, Kanada ve Jamaika’da da söz konusu tartışmalar yıllardır sürüyor. Aynı zamanda Britanya Adası’nda da sular Kraliçe II. Elizabeth’in vefatıyla ısınmakta. İskoçya’da bağımsızlık konusu yeniden gündeme gelirken Galler’de ise Kral III. Charles’a yönelik eleştiriler yükseliyor.

Kısaca değinmek gerekirse çok büyük çoğunluğu eski Britanya İmparatorluğu toprağı olan 56 ülkenin bir araya gelerek oluşturduğu İngiliz Milletler Topluluğu (Commonwealth of Nations) kraliyet ailesinin etki alanını oluşturması nedeniyle oldukça kritik bir rol oynuyor. Kral III. Charles, kağıt üzerinde aralarında Birleşik Krallık’ın da yer aldığı 15 ülkenin lideri ve bir nevi devlet başkanı konumunda.

Birleşik Krallık haricindeki 14 ülkede kraliyet ailesi bir genel vali vasıtasıyla temsil ediliyor. Bu ülkeler; Antigua ve Barbuda, Avustralya, Bahamalar, Belize, Grenada, Jamaika, Kanada, Papua Yeni Gine, Saint Kitts ve Nevis, Saint Lucia, Saint Vincent ve Grenadinler, Solomon Adaları, Tuvalu ve Yeni Zelanda.

Solomon Adaları’nda yaşayan ve ülkesindeki gençlere sömürgeciliğin izlerini ve travmalarını aktarmaya çalışan aktivist Milicent Barty, artık ortada olmayan ikilemini anlatırken “Majestelerini seviyordum. Vefat haberini almak gerçekten üzücü” diyor. Barty, II. Elizabeth’in varlığının pek çok hesaplaşma hareketini rafta tuttuğunu söylerken sürecin hem Solomon Adaları’nda hem de diğer ülkelerde hızlanacağını vurguluyor.

Bu görüşü destekleyen olaylar da yakın geçmişte yaşanmış, Prens William ve eşi Kate’in mart ayında gerçekleştirdiği Jamaika seyahati sırasında sokaklarda geniş çaplı protestolar yaşanmış ve Jamaikalılar, Britanya İmparatorluğu’nun köle ticaretindeki rolü nedeniyle özür taleplerini yinelemişti.

Jamaika’da doğup büyüyen ve koloniler üzerine yaptığı doktorasını Kanada’da tamamlayan Dr. Michele Lemonius ise “Monarşi, Kraliçe’yle birlikte öldü mü? Şimdi diyalog zamanı, konuşma zamanı” yorumunda bulunuyor.

Söz konusu diyalogda sorulacak sorulardan biri, halihazırda 14 ülkede sorulan bir soru: Neden bir “genel valimiz” var?

“24 saat”

Bənzər məqalələr

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Başa dön tuşu