Spor

Diego Simeone: Futbolun katili mi, yoksa anti-kahraman mı?

Atletico Madrid ile Manchester City’nin 180 dakikalık düellosundan tek bir gol çıktı. Buna rağmen Atletico-City eşleşmesi, toplam dokuz gole tanıklık edilen Real-Chelsea eşleşmesi kadar ses getirdi. Hatta futbol dışı olaylar nedeniyle eşleşmenin daha büyük bir yankı uyandırdığını öne sürmek de mümkün.

Öncelikle ilk maça bakmakta fayda var. Sosyal medyayı da sallayan tartışmalar bu maçta alevlendi. Öne çıkan nokta ise istatistiklerdi…

Atletico Madrid ilk maçı hiç şut çekmeden tamamladı. Hiç korner kullanmadı… Rakip ceza sahasında sadece beş kez topla buluşabildiler. Ancak buna rağmen maçın başından sonuna kadar yoğun bir baskıyla oynayan Pep Guardiola’nın öğrencileri de yalnızca iki isabetli şut çekip, 70’te De Bruyne’nin golüyle ancak 1-0 kazanabildi.

Hatta 51’de Llorente ceza sahası içinde tercihini doğru yapsa Atletico istediğini fazlasıyla almış olacaktı… Tartışma da aslında burada çıkıyor. “İstediğini almak” için kullandığınız yol ne kadar önemli?

Futbol tezlere karşı üretilen antitezler oyunu.

Antonio Conte’nin 3-4-3’ü, Jürgen Klopp’un ‘gegenpress’i, Pep’in tiki-taka’sı pek çok takımı ve teknik direktörü çarpıcı biçimde etkiledi. Bu üç tezin yanına -hatta karşısına- mutlaka Diego Simeone’nin de adını yazmak gerekiyor. Arjantinli, birlikte savunma yapmanın ve yoğun bir şekilde alan daraltmanın sezon boyu sürdürülebilecek ve sonuç almaya da yarayan bir çözüm olabileceğini gösterdi.

Keyif almanın, güzelliklerin, “şık” işlerin övüldüğü bu modern futbol dünyasında Simeone bir anti-kahraman.

Rakibin silahını kilitlemek, planını boşa çıkarmak, rakibi “oynayamaz” hale getirmek ve az pozisyondan maksimum verim elde etmek… Bu tarzın da hayranları var ancak Simeone sıklıkla “futbolun katili” ifadesiyle de anılıyor. Katil ifadesi elbette ağır bir ifade. Onun işi öldürmek değil, bozmak! Popüler tezleri işlevsiz hale getirmek, rakibin gücünden beslenmek.

Son eşleşmede de bunu gördük. İlk maçta adeta 5-5-0 ile sahaya çıkan Atletico aslında istediği sonucu neredeyse alıyordu. İkinci maça da istekli başladılar ancak eşleşmenin ilk şutunu ikinci maçın 35. dakikasında çekebildiler. Wanda Metropolitano’da yoğun taraftar desteğiyle daha istekli görünen Simeone’nin öğrencileri ikinci yarıda en azından eşleşmeyi uzatmaya taşıyacak golü aramaya başladı, fırsatlar da buldular lakin karşılarında kendi silahları vardı…

“24 saat”

Bənzər məqalələr

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Başa dön tuşu