Stonehenge hala sırrı çözülememiş bir yapı. Komplo teorileri “Uzaylılar yaptı” dese de bilim insanları alanın bir belediye meclisi işlevi gördüğü ihtimaline çok daha yakın. Bazısı da inşaat sürecinde sayısız insanın öldüğü Stonehenge’in var oluş sebebinin bu kadar basit olabileceğini kabul edemiyor.
Dünyanın en esrarengiz yapılarından biri olan ve sırrı hala çözülememiş olan Stonehenge ile ilgili olarak en çarpıcı tahminlerden birini 2003’te Kanadalı jinekolog Anthony M. Perks dile getirmişti. Hakemli bir uluslararası tıp dergisinde yayınlanan bir makale kaleme alan Perks, Stonehenge’in sembolik olarak Toprak Ana’nın bitkileri ve hayvanları dünyaya getirişini temsil ettiğini ve ana rahminin tasvir edilmek istendiğini öne sürüyordu.
Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce inşa edildiği düşünülen Stonehenge hakkında yayılan sayısız teoriden biri de Anthony M. Perks’ün teorisi. Büyük Gize Sfenksi ile Stonehenge’in yaklaşık aynı zamanlarda inşa edildiği tahmin ediliyor ancak Mısır’daki piramitlere dair çok daha fazla şey biliyoruz.
Stonehenge hakkındaki bu eksik bilgi, yapının kimliğinin ve doğuşunun bir bilmeceye dönüşmesine neden oluyor…
Bazılarına göre Stonehenge bir astronomik hesap makinesi, bazısına göre mevsimleri belirlemeye yardımcı olan bir gözlemevi… Bir şifahane olarak da görülüyor, savaş öncesi dini ritüellerin gerçekleştirdiği kutsal kabul edilen bir toplanma alanı olarak da. 1960’larda ve 70’lerde büyülü ve mistik güçlerle dolu olduğuna inanılan, hippilerin gözdesi bir festival alanına dönüşen Stonehenge bugünlerde ise New Age karşı kültürünün ve çevresel aktivizmin odak noktası halinde.
Birleşik Krallık’ta İngiltere sınırları içerisindeki Wiltshire kentinde Salisbury Düzlüğü’nde yer alan tarih öncesi bu yapı aynı zamanda komplo teorisyenlerinin de gözdeleri arasında. Stonehenge’in dünya dışı varlıklar tarafından inşa edildiği söyleniyor. Bu iddiaya göre alan uzay gemileri için bir iniş pisti.
Stonehenge’in gizemine gizem katan bir unsur da Romalılar 2500 yıl önce adayı istila edene kadar İngiltere’de yazının var olmadığı gerçeği. Bu da sayısız akıl yürütmeye sebep oluyor. Arkeolog ve yazar Jacquetta Hawkes, 1967’de şu tespitte bulunmuştu:
“Her çağ hak ettiği ya da arzuladığı Stonehenge’e sahip.”
Şimdi bu sözler British Museum’da 17 Temmuz’a kadar sürecek olan “The World of Stonehenge” adlı yeni bir sergide bir duvarları süslüyor. Sergide Stonehenge’in inşası öncesinde, sırasında ve sonrasında İngiltere, İrlanda ve Avrupa’nın kuzeybatısındaki yaşama ışık tutuluyor. Serginin baş küratörü Neil Wilkin şöyle konuşuyor:
“Stonehenge, insanların bir topluluk olarak bir araya gelmek, birlikte olmak için gittiği önemli bir yerdi.”
