Harvard Üniversitesi, Stanford Üniversitesi, Curtin Üniversitesi ve Batı Avustralya Üniversitesi’ndeki araştırmacılar bir araya geldi ve yalnızlığın nedenlerini araştırdı. Bilinen nedenlere bir yenisi daha eklendi. Bilim insanları bu kritik bilgi ışığında yalnızlara tavsiyelerde de bulundu…
Yalnızlık insanı hasta edebilir. Sürekli olarak yalnız hisseden insanların depresyon, anksiyete ve uyku bozukluklarından muzdarip olma olasılığı diğer insanlara kıyasla çok daha yüksek. Uzmanlar yalnızlıktan muzdarip olmanın sadece zihin için değil, aynı zamanda beden için de zararlı olduğunun altını çiziyor.
Psychology Today’e göre yalnızlık felç, kalp krizi, obezite ile kronik veya akut ağrı riskini de artırıyor. Yani nereden baksanız “Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte, acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette” gibi bir durum söz konusu.
Kimse böyle bir durum istemez ancak yalnızlığa düşerek bu riske maruz kalan pek çok kişi var. “Bekliyorum… Haydi gelin üstüme korkmuyorum” demenin yolları olmalı. Öncelikle yalnızlığın zaman zaman yalnız takılmakla aynı şey olmadığını vurgulamak gerek.
Yani hemen herkes biraz yalnız vakit geçirmekten hoşlanır. Ancak bu, sadece her zaman güvenebileceğiniz arkadaşlıklar ve/veya aile bağlantılarıyla çevrili, istikrarlı bir sosyal çevreniz olduğunda keyifli olacaktır.
Buna sahip olmayanlar için İngilizcedeki “me-time” yani kişinin kendisine ayırdığı zaman dilimi olumlu bir deneyim yaşatmaktan uzak bir kavram olarak orada duracaktır. Olumlu deneyimin yerine “me-time” yalnızların yalnızlık duygusunu besler.
Birinin kendini yalnız hissetmeye başlamasının birçok nedeni vardır. Bazı nedenler diğerlerinden daha belirgindir. Mesela birçok durumda yüz yüze etkileşim ihtiyacını bir şekilde ortadan kaldıran sosyal medya gibi… Buna pandemi de eklendi. Diğer sebepler ise zaman ayıramamak, reddedilmekten korkmak ve karakter gereği içe kapalı olmak şeklinde kabaca ifade edilebilir.
Harvard Üniversitesi, Stanford Üniversitesi, Curtin Üniversitesi ve Batı Avustralya Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, Psychology Today için yaptıkları araştırmayla yalnızlığı artırabileceğini düşündükleri başka bir faktörü ele aldılar.
Bilim insanları duygularımızla başa çıkma şeklimizin yalnızlık üzerindeki etkisini anlamak istediler.
Uzmanlar, 501 yetişkin ile kapsamlı bir anket gerçekleştirdiler. Ankette katılımcılardan kendilerini ne kadar yalnız hissettiklerini ve genel olarak olumsuz duygularla nasıl başa çıktıklarını belirtmeleri istendi. Negatif duygularla başa çıkmak çok önemli zira bazı başa çıkma stratejilerinin yalnızlık riskini önemli ölçüde artırdığı keşfedildi. Yanlış stratejiler şöyle sıralanıyor:
