Karadeniz ve Balkanlar’dan gelen soğuk hava dalgalarını yıllarca göğüsleyen İstanbul şimdi de ‘İzlanda kışı’nı yaşıyor. İstanbullular saatlerce otobanlarda mahsur kalırken dışarı çıkma mecburiyeti olmayanlar evde havanın düzelmesini bekliyor.
İstanbul tarihi kışlarından birini yaşıyor. Vatandaş otomobillerini yol kenarında bırakarak evine döndü, toplu taşıma araçlarına binebilen insanlar gece boyu evlerine ulaşmaya çalıştı. Vali Ali Yerlikaya ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bütün akşam boyunca vatandaşlara uyarılardı bulundu. Özellikle TEM ve Mahmutbey gişelerde vatandaşlar saatlerce mahsur kaldı.
‘Havasına güven olmamasıyla’ bilinen İstanbul tarih boyunca pek çok kez beyaz örtünün altında kaldı. Bunların bazılarında kayıtlara göre boğaz tamamen dondu. Bazılarında ise kurtlar yiyecek bulmak için şehre kadar indi.
2 Şubat 1929 tarihinde Beşiktaş’ta mahalleli sokakta gördüğü kurtlar karşısında şoke oldu. 6 Ocak 1929 tarihinden 12 Mart 1929’a kadar devam etti.
1942 kışında yapılan bir ölçüme göre Göztepe’de sıcaklık 10 gün boyunca 0, 14 gün boyunca 1, 27 gün boyunca ise 3 derecenin üzerine çıkmadı.
1954 kışında ise Karadeniz’den gelen buz parçaları İstanbul Boğazı’nı doldurdu. 1963 yılında Terkos gölü dondu! Şehre günlerce su verilemedi. Bu kış kente kurtlar indi.
Şu an anne babalar ise gençlere 1987 kışını anlatır. 1987 yılının mart ayında İstanbul’da günler süren bir kar esareti yaşanmıştı. Sıcaklık eski 4 dereceye kadar düşerken, okullar iki hafta süre ile tatil edilmişti.
2012 yılında İstanbul’da son 33 yılın en soğuk günü yaşanmış, Çatalca radar istasyonu verilerine göre termometreler sıfırın altında 10.4 dereceyi göstermişti.
Tarihçi Necdet Sakaoğlu, İstanbul’un kar ile olan imtihanını araştıran isimlerden. Sakaoğlu 1573 yılının çok anormal olduğunu kayıtlara göre karın şehirden 1 ay kalkmadığını söylüyor. Sakaoğlu, “Ondan sonra 1621’de, II. Osman’ın padişahlığı sırasında yaşanan zorlu bir kış mevsimi var. Aralık sonunda başlamış, Ocak sonuna kadar devam etmiştir. 1754’te de büyük bir kış vardır. O da tesadüfen III. Osman döneminde yaşanmıştır. Her iki padişahın döneminde de kışın getirdiği felaketler çok ağır olmuştur” dedi.
1621 yılında Haliç donarken insanların Haliç, Eminönü arasında yürüyerek geçtiğini söylüyor. 3. Osman da tahta çıktığında İstanbul’da şiddetli bir kış başlamış. II. ve III. Osman’ın tahta çıkışlarında büyük kışların patlaması ilginç bir tesadüf oluşturuyor.
Her dönem nüfusu diğer kentlere göre kalabalık olan İstanbul, üretmeyen tüketen bir kent olduğu için kış aylarında sevkiyatlar ciddi şekilde etkileniyor.
