FERİT DEMİR/TUNCELİ
İçişleri Bakanlığının İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan 657 kişinin terör örgütleriyle iltisaklı/irtibatlı olduğuna yönelik açıklaması ve sonrasında terör teftişi başlatmasının yankıları devam ederken 2017 yılında Tunceli Belediyesi’nin kayyum vali tarafından yönetilmesi ile birlikte belediyede çalışan 46 işçinin terör örgütleriyle irtibatlı oldukları iddiası ile bazılarının KHK ile bazılarının da kayyum kararıyla işlerine son verildi. Ardından işçi sendikası iadeler için durumu yargıya taşıdı. Sendikanın, Tunceli Hukuk Mahkemesi’ne açtığı davada mahkeme, işçilerin çoğunun terör örgütleri ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığını bu nedenle işe iadelerine karar verdi. Ancak kayyum, İstinaf mahkemenin kararını kabul etmesine rağmen, Yargıtay yolunu da kapatarak işe iadelerin yapılmaması hükmü vererek kararı bu yönüyle bozunca avukatlar hak ihlali gerekçesiyle anayasa mahkemesine başvurdu. Anayasa mahkemesi ise işçilerin lehine karar vererek yeniden yargılama ve hak ihlali kararı verdi.
Anayasa Mahkemesinin terör örgütleri ile irtibatlı oldukları iddiası ile Tunceli Belediyesinde işten atılan 46 işçi ile ilgili hak ihlali ve yeniden yargılama kararı vermesinden sonra işçilerin avukatı Enver Şimşek Halk TV’ye önemli açıklamalarda bulundu.
Yerel Mahkemenin kararını İstinaf tanımadı
Av. Enver Şimşek, 2017 yılında kayyum vali tarafından terör örgütleri ile ilişkili oldukları iddiası ile işten atılan işçilerin durumunun nasıl geliştiğini şöyle anlattı:
“2017 yılında hem kayyum tarafından 46 işçi arkadaşımız terör örgütleri ile ilişkileri olduğu iddiası ile belediyeden işten atıldı bazı arkadaşlarımız da yine KHK ile PTT’den işten atılmışlardı. Dönemin OHAL komisyonu bu işçiler terör örgütleri ile irtibatlı diye iş haklarını fesih etti. Bu durum sonrasında yapılanın hukuka aykırı olduğunu belirtik ve Tunceli ‘deki iki asliye hukuk mahkemesinde işe iade davası açtık. Her iki mahkeme bu davaları görüştü bazı işçiler hakkında işe iade anlamında ret kararı çıktı bir kısım işçi ile ilgili de işe iade kararı çıktı. Tunceli’deki yerel mahkemenin kararını Kayyum vali itiraz ederek istinafa taşıdı . Erzurum bölge istinaf mahkemesi yerel mahkemede işe iade red kararı verilen dosyaların tamamını tasdik etti yine yerel mahkemenin işe iade kararı verdiği dosyaları için de sadece işe iade kararlarını ret ederek kararı kabul etti ve Yargıtay yolunu kapatarak kesin karar verdi. Kararın hukuki dayanağı yok aynı mahkeme aynı konuda Van’dan gelen dosyaları görüşürken işe iadeler konusunda karar verirken bizim dosyaları işe iade anlamında ret etti. Yani işe iare kararı verilen işçilerin bile örgütler ile irtibatlı olduğunu düşünerek ret kararı verdi”
‘Adil yargılanma ilkesi ihlal edildi’
Avukat Şimşek, İstinaf mahkemesinin kararından sonra Anayasa mahkemesine hak ihlali iddiası ile başvuru yaptıklarını belirterek “İstinaf mahkemesi kesin bir karar vererek Yargıtay yolunu kapattığı için iç hukuk yolları tükendi ve biz bireysel başvuru hakkımızı kullanarak anayasa mahkemesine hak ihlali başvurusu yaptık. Anayasa mahkemesi vermiş olduğu kararla gerek Belediye’den işten atılan gerekse PTT’den gerekse de sağlık müdürlüğünde işten atılan arkadaşlarımız ile ilgili olarak adil yargılanma ilkesinin mahkeme hakkının ihlal edildiğini, mahkemenin şekli bir yargılama yaptığını esasa girmediğini bu yargılamanın da adil yargılama hakkının ihlali olduğu yönüyle hak ihlalleri kararı verdi. Anayasa mahkemesi bu hak ihlali kararlarını hem bizlere hem de yargılamanın yapıldığı yerel mahkemelere gönderdi. Yeniden yargılama yapılması için gönderilen bu kararlardan sonra yerel mahkemeler yeniden yargılama için bizlere duruşma tarihi verdi ve yankılama yeniden yapılacak” diye konuştu.
Avukat Şimşek, “Yerel mahkeme bazı işçi arkadaşlar için evet örgütleriyle ilişkisi var diyerek ret karar verdi bazıları içinde ilişkisi yok işe iade kararı verdi. Aslında hiçbir işçi arkadaşımızın herhangi bir örgüt ile ilişkisi yok. Zaten örgüt ile ilişki örgüt üyeliği demek. Yada örgüte yardım yataklık demek bu zaten Türk ceza kanunu anlamında suç zaten böyle bir suç ortada yok örgütler ile ilişki yok. Böyle bir durum olsa yetkili mahkemeler gerekli soruşturmayı yapar ve gerekli cezayı verir” şeklinde konuştu.
Sivas katliamını protesto etmek terör örgütü ile irtibat sayıldı
1993 yılında Sivas Katliamında kentte yapılan protestoya katıldığı için bir işçinin ihraç edildiğini vurgulayan avukat Şimşek, “Sadece istihbarı bilgi denilen ucu açık ne olduğu belli olmayan saptamalarla bu saptamaların nihayetinde 2 kişinin ya da 3 memurun tutmuş olduğu tutanakla hazırladıkları bir yazı bunu detayları ile mahkemelere anlattık mahkemeler de bunu kabul etmişti. bir işçi arkadaşımız dosyasında 1993 yılında Sivas’ta yaşanan katliam ile ilgili olarak Tunceli’de düzenlenen protestoya katıldığı için bu durum gerekçe gösterilerek bu işçi arkadaşımızın iş hakkı terör örgütü ile ilişkili diye fesih edilmiş. KHK ihraç edilmiş bu da hukuk devleti açısından üzerinde düşünülmesi gereken bir durum” dedi.
‘Alınan bu karar bizlere umut oldu’
Disk Genel İş Sendikası Tunceli Şube Başkanı Şükran Yılmaz, Anayasa Mahkeme Kararının olumlu olduğunu belirterek “Arkadaşlarımız adına olumlu bir karardır. Kurum içi istihbarat, toplumsal ve siyasi taraflardan gelen, iktidara yakın olan kesimlerden gelen bilgiler doğrusu arkadaşlarımız işinden oldu. Tabi biz bunu somutta ispatlayamıyoruz fakat böyle bir çok iddiayla karşı karşıya kaldık. Bir çok arkadaşımız sürgüne gitti ve mülteci konumuna düştü. Kimi arkadaşımız içerde kıdem tazminatını bile alamadan hayatlarını kaybetti. Bu 5 yıllık süreç gerçekten bizim için çok zor geçti. 28 arkadaşımız açısından bu sürecin 2022 yılına girerken bir umut olduğunu ifade etmek isterim. Çünkü çok cefa çektik, adalete inandığımız günlerin gelmesini istiyoruz. Kendi taraflarını alma açısından hem toplumu terörize etme açısından bunlar bahaneydi. Yakınında, çevresinde herhangi bir yapıdan ceza almış insanlar varsa kamuda çalışan arkadaşlarımız bu durumdan işten atıldı” ifadelerini kullandı.
Kaynak – HALKTV.com
“24 saat”
