İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarındaki depremin üzerinden dört yıl geçti.
15 saniye süren depremde 117 kişi ölmüş, 1034 kişi yaralanmıştı.
İzmir’in tüm ilçelerini ve bölge illerini sarsan depremin yıkıcı etkisi, merkez üssüne 70 kilometre mesafedeki Bayraklı ve Bornova ilçelerinde hissedilmişti.
Kentte dokuz bin 49 yapının depremden zarar gördüğü tespit edilirken 633 binaysa ağır hasar almıştı.
VOA Türkçe’nin haberinde, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi İkinci Başkanı Reyhan Peştemalcı, İzmir’i bekleyen deprem riskiyle ilgili uyardı.
Peştemalcı, İzmir’in hem dünya hem Türkiye genelinde tarih boyunca riskli bir deprem bölgesi olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Tarihsel olarak birçok deprem yaratan faylar olmuş. Özellikle Karaburun depreminin yanı sıra Söke-Balat depremi, adı Söke-Balat diye geçse de 1955’te İzmir’de Ege Denizi’nde 6,8 büyüklüğünde meydana gelmiş ve oldukça yıkıcı olmuş. Güncel olarak da 13 adet diri fayımız bulunmakta”
“Bunlar İzmir fayı, Seferihisar fayı, Gülbahçe fayı ve Tuzla fayı. Özellikle Tuzla fayı 30 Ekim Samos depreminden sonra Prof. Dr. Hasan Sözbilir hocamızın ve ekibinin yapmış olduğu çalışmalarla daha çok irdelenmiş bir fay. Çünkü mevcut olarak en riskli fayımız Tuzla fayı olarak geçiyor”