Real Madrid ne yapıp edip kazanıyor ancak bunu taktiğiyle değil de oyuncuların kalitesiyle yapıyor gibi görünüyor.
Bernabeu’da taraftarların neredeyse uyukladığı birkaç maç gördük. Rakipler gol atabilecek pozisyonlara sık sık girdi. Courtois olmasa Real Madrid’in hali ne olurdu bilemiyoruz. Taraftarların homurdanmaya başladığı tribünlerden gelen seslerden anlaşılıyor.
Takımda sağlam bir yapının eksikliği gün gibi ortada. Toni Kroos’un ayrılışı çok şey ifade ediyor. Alman futbolcu oyunun temposunu belirleyen, ne zaman hızlanıp ne zaman frene basılacağına karar veren, bu oyun görüşüne sahip bir isimdi.
Belki bu görevi Ceballos yapabilirdi, Modric ise uzun soluklu maçları çıkaramıyor gibi görünüyor. Valverde kendi alanında bir dünya lideri ama Kroos7un alanında değil. Çözüm, Arda Güler. Kendisine zaman ve güven verilirse Arda Güler, Toni Kroos’tur. Maçın temposunu yönetebileceği gibi son pası atabilecek vizyona da sahip.
Artık Ancelotti’nin karar vermesi gerekiyor. Orta sahayı güçlendirmeli. Onun bir 4-3-3 hayranı olduğunu biliyoruz. Ancak şu anki kadroyla Real Madrid 4-4-2’yle oynamalı. Fiziksel potansiyeli olan bir takımdan söz ediyor. Takımın şu an doğal bir organizatörü olmasa da yıkıcı bir tempo yakalayabilecek oyunculara sahip. Valverde, Camavinga ve Tchouameni gibi güçlü oyuncular yanlarında Arda Güler, önlerinde Bellingham’la 4 kişilik orta sahayı oluşturabilir. Sağlam bir duvar olabilir. Böylece ileride acı çeken Mbappe, Vinicius, Rodrygo ve Endrick beslenebilir.
Her şey apaçık ortada. Üç forvetle oyun çok yavan ve modern futbolun ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Ortada 4’lü diziliş Real Madrid’in ilacı.
