Tripofobi, kişinin bir yüzeyde, özellikle küçük deliklerin veya düzensiz desenlerin varlığından rahatsızlık veya kaygı duyması olarak tanımlanan bir psikolojik fenomendir. Tripofobi, bazı insanlarda yoğun bir tiksinti, rahatsızlık veya ürperti hissi uyandırabilir.
Tripofobisi olan kişilerde sünger, bal peteği, sabun köpüğü gibi nesneler; delikli peynir, börek gibi yiyecekler; gözenekli taşlar, kaya oluşumları; bazı bitki ve hayvan türleri gibi delikli veya kümelenmiş desen içeren nesneler rahatsızlık, korku ve tiksinti hissine neden olabilir.
TRİPOFOBİ BELİRTİLERİ
Tripofobinin belirtileri kişiden kişiye değişebilir, ancak yaygın belirtiler şunlardır:
Tiksinme ve İğrenme: Delikli nesnelere bakmak, dokunmak veya düşünmek bile tiksinme veya iğrenme hissine neden olabilir.
Korku ve Kaygı: Yoğun korku ve panik ataklar yaşayabilirler.
Fiziksel Belirtiler: Ağız kuruluğu, nefes darlığı, kaşıntı, kalp atışlarının hızlanması, mide bulantısı, terleme, üşüme ve titreme gibi belirtiler görülebilir.
Psikolojik Belirtiler: Endişe, kaygı ve panik atak gibi duygusal tepkiler verebilirler.
Diğer Belirtiler: Cildin solgunlaşması, tüylerin diken diken olması gibi daha az yaygın belirtiler de görülebilir.
TRİPOFOBİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): BDT, tripofobinin altında yatan düşünce ve davranış kalıplarını değiştirmeye odaklanır. Bu sayede hastalar, delikli desenlere karşı daha rasyonel ve kontrol edilebilir tepkiler vermeyi öğrenirler. Maruz kalma terapisi, BDT’nin önemli bir parçasıdır. Bu terapide, hastalar kademeli olarak korktukları delikli desenlere maruz bırakılır ve bu desenlerin aslında tehlikeli olmadığına dair inançlarını geliştirirler.
Diğer Psikoterapi Teknikleri: BDT dışında, hipnoterapi, EMDR gibi psikoterapi teknikleri de tripofobinin tedavisinde kullanılabilir.
İlaç Tedavisi: Tripofobi belirtileri çok şiddetli ve günlük hayatı önemli ölçüde etkileyen durumlarda, antidepresan veya anksiyete ilaçları gibi ilaç tedavisi de tercih edilebilir.
Halktv.com
“24 saat”
