Azerbaycan Haberleri

AKP kararını verdi. ‘Kırmızı düğmeye basıldı’

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) 24 Ocak’ta Azerbaycan heyetinin yetkilerini onaylamadı. Azerbaycan’ın 23 yıl önce Avrupa Konseyi’ne üye olurken üstlendiği temel yükümlülükleri yerine getirmemesinin nedeni gösterildi. Sebep olarak Bakü’de örgütün ilkelerinin ihlal edilmesi, ülkedeki insan haklarının durumu ve siyasi tutukluların sayısının artması gösterildi. Bu karar alınmadan önce AKPM’deki Azerbaycan heyeti, örgütle işbirliğini süresiz olarak askıya aldığını açıklamıştı.

Azerbaycan’ın Avrupa Birliği (AB) Delegasyonu eski başkanı. Arif Memmedov Azerbaycan konusunda zaten kırmızı düğmeye basıldığına inanıyor: “Batı sistemi bazı sorunları atlamaya çalışıyordu. Azerbaycan’ın Avrupa’nın enerji güvenliğini sağlayan bir ülke olarak önemini dikkate alarak bazı konuları ele aldı. Ancak kırmızı düğmeye zaten basıldı. Son dönemde Azerbaycan makamları yükümlülüklerini yerine getirmiyor ve insanları sebepsiz yere tutuklıyor. Bütün bu kuruluşların koordineli bir şekilde baskıyı artırdığını görüyoruz. Burada Avrupa Parlamentosu, AKPM, AGİT, Fransa Senatosu ve Almanya’nın aldığı tüm kararların uzlaştığından eminim.”

“PACE’e bize bir temsilci göndermesi için yalvarmalı mıyız?”

Azerbaycan’ın Avrupa Konseyi’nin (CoE) gerekliliklerini ihlal etmesinin gerekçelerinden biri, resmi Bakü’nün 7 Şubat cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendirmek üzere AKPM heyetini davet etmeyi reddetmesidir. Bunun nedeni YAP milletvekili Elman Nasirov açıklıyor: “Avrupa Parlamentosu bize (seçimleri gözlemlemek üzere) bir temsilci göndermiyor. Böyle bir durumda PACE’e bize bir temsilci göndermesi için yalvarmalı mıyız? Aynı faaliyeti de koordineli bir şekilde yerine getiriyorlar. Sonuçları zaten biliyoruz. 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hem AGİT’in hem de AKPM’nin hazır bir raporla geldiğini biliyorduk. Tek bir olumlu nüansı, olumlu olayı ortaya koymadılar ama önyargılıydılar. Mevcut durumdan tamamen PACE ve Avrupa Parlamentosu sorumludur.”

Sitelerin toplanması Sitelerin toplanması

E. Nasirov’a göre Azerbaycan’ın tek başına topraklarını işgalden kurtarması Batı’yı endişelendiriyor ve bu nedenle Azerbaycan’a karşı önyargılı bir tavır alıyorlar.

Ancak Azerbaycan’da demokratik ilkelerin ve insan haklarının ihlali sorunu zaman zaman gündeme getirilmiş, hatta 2020’deki 44 gün savaşı öncesinde Azerbaycan hükümetinden uluslararası kuruluşlara ve Azerbaycan’a karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi istenmişti. İmzaladığı uluslararası belgeler. Örneğin 2015 yılında Azerbaycan’da demokratik kurumların işleyişine ilişkin AKPM tartışmalarında Azerbaycan’da insan haklarının ve AKPM değerlerinin ihlal edildiği vurgulanmıştı.

Avrupa Konseyi, İkinci Dünya Savaşı sonrasında oluşturulan, temel amacı insan haklarını, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü korumak olan Avrupa’nın en köklü kurumlarından biridir. Başlıca kurumları Bakanlar Komitesi ve Parlamenter Meclisidir. Rusya’nın çekilmesinin ardından Avrupa Konseyi 46 ülkeyi ve 670 milyonluk bir coğrafyayı kapsıyor. Avrupa Konseyi’ne üye devletler Avrupa Sözleşmelerine katılıyor ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yargı yetkisini kabul ediyorlar.

Azerbaycan, idam cezasının ve basın sansürünün kaldırılmasının ardından 2001 yılında Avrupa Konseyi’nin tam üyesi olarak kabul edildi. Mevcut cumhurbaşkanı İlham Aliyev, AKPM heyetinin ilk başkanıydı.

Resmi söylemin değiştirilmesi

O dönemde bu olay, güçlü muhalefet tarafından Azerbaycan’ın ulusal çıkarları açısından büyük bir başarı olarak değerlendiriliyordu. Son yıllara kadar otoritelerin kontrolündeki medya kuruluşları Avrupa Konseyi’nden bahsederken uluslararası alanda etkili bir örgüt olarak bahsediyorlardı. Ancak son birkaç yılda Azerbaycan ile Batı arasındaki ilişkilerin keskin bir şekilde soğumasının ardından Avrupa Konseyi’ne yaklaşım da değişti.

Örneğin yedi yıl önce AZERTAC yazıyordum “Azerbaycan’ın Avrupa Konseyi üyeliğine kabulü, ülkemizin uluslararası ilişkiler sistemindeki konumunun oluşmasında önemli rol oynamıştır…”.

“Topraklarımız işgal edilirken sessiz kalan kurumlar, şimdi ülkemizi etkilemek için yeni mekanizmalar kullanıyor… Bu örgütler ihtiyacımız olduğunda sessiz ve kördü. AZERTAC’ın 2024’te yayınladığı bu maddenereden

“Susturulmuş, körleştirilmiş, ön yargılı kurumlar” söylemi Azerbaycan’da Batı’yı kınayan tüm kesimlere aittir. Örneğin, E. Nasirov AKPM’nin son kararına ilişkin yorum yaparken de aynı sözlerle tutumunu şöyle açıklıyor: “30 yıldır topraklarımızın işgaline göz yumanlar bugün ağızlarını açtılar. Körler bugün görmeye başladı. Sağırlar bugün duymaya başladı. Bunlar acı gerçeklerdir. Halkımız ve toplumumuz bunu çok iyi biliyor.”

Rusya’nın CoE deneyimi

Eski Sovyet cumhuriyetleri arasında Avrupa Konseyi ile ciddi sorunlar yaşayan ülkeler Belarus ve Rusya’dır. Rusya’nın 2022 yılında Ukrayna’da savaş başlatmasının ardından Avrupa Konseyi de diğer Batılı kurumlar gibi Rusya’ya karşı sert adımlar attı. Rus heyeti daha önce Çeçenya’daki insan hakları ihlali ve Kırım’ın ilhakı nedeniyle yasaklanmıştı. 2017 yılında Rusya heyeti, yaptırımların uzatılması nedeniyle PACE’teki faaliyetlerini durdurmuş, Kremlin de örgüte ödenen yıllık 33 milyon avroluk üyelik ücretini dondurmuştu. 2019 yılında Rus heyetinin yetkileri iade edilmiş ve Rusya, üyelik aidatı nedeniyle kalan 54,6 milyon avroyu ödemişti. Ve son olarak 2022 yılında Ukrayna savaşı patlak verdiğinde Avrupa Konseyi, Rusya’nın Komite ve Parlamenterler Meclisi’ndeki tüm haklarını dondurdu. Bundan sonra Rusya hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden hem de Avrupa Mahkemesi’nin yargı yetkisinden ayrıldı.

Avrupa Konseyi’nin Rusya’ya yönelik tutumu aslında bazı soruları gündeme getiriyor. Mesela Çeçenya’da insan hakları ve demokrasi sağlandı mı, dolayısıyla AKPM önceki kararından geri mi çekildi? Aynı soru Kırım’ın ilhakı için de geçerlidir. Veya Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması nedeniyle haklarını donduran AKPM neden Ermenistan’ın saldırganlık politikasını belgelerinde kabul etti, neden buna karşı kısıtlayıcı tedbirler almadı?

Aslında Avrupa Konseyi’nin Rusya’ya yönelik adımları Ukrayna savaşı öncesinde net bir şekilde karşılanmadığı gibi, son dönemde AKPM’de yaşanan tartışmalar da Azerbaycan’da soru işaretlerini artırdı. Zira 2023’ten önce bile Azerbaycan’da sosyal ve politik aktivistlere yönelik toplu tutuklamalar gerçekleştirilmişti. 2013-2014 yıllarında çok sayıda sivil toplum kuruluşu kapatıldı, Radio Liberty’nin Bakü ofisi kapatıldı ve çok sayıda uluslararası kuruluş ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Sonraki yıllarda özgür medyanın faaliyetlerini kısıtlamayı amaçlayan bir yasa çıkarıldı ve siyasi partilere ilişkin gerici bir yasa kabul edildi. Venedik Komisyonu bu yasalara olumlu görüş vermedi. Sözde “Tatar olayları”, işkence gerçekleriyle birlikte ciddi bir kargaşaya neden oldu.

Jeopolitik sebep

Eski diplomat Emin İbrahimov Azerbaycan’ın şu anda CE üyeleri arasında demokratikleşmeden en uzak ülke olduğunu belirtiyor: “Hazar Denizi’nden batıya bakıldığında Azerbaycan ancak Rusya ve Beyaz Rusya ile kıyaslanabilir. Bu iki ülke Avrupa Konseyi üyesi değil. Azerbaycanlı yetkililerin politikası, Azerbaycan’ı Belarus ve Rusya ile fiilen aynı duruma soktu.

Bazı sosyo-politik aktivistler ve uzmanlar, AKPM’nin kararının insan hakları ve seçimlerle ya da Karabağ’la ilgili olmadığına inanıyor. Bu karar jeopolitiktir. Yani Avrupalıların Azerbaycan’da yaşananlara göz yummasının nedeni aslında Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın Avrupa ile sürdürdüğü ilişkilerle ilgiliydi. Ancak Cumhurbaşkanı İlham Aliyev hızla kutuplaşan dünyada otoriter bir koalisyonu tercih ettiğinden Avrupalılar da buna göre tepki veriyor. E. İbrahimov bunu şöyle açıklıyor: “Nedeni öncelikle jeopolitiktir. Böylece bölgede kızışan jeopolitik rekabette Aliyev Putin’in yanında yer alıyor. Her ikisi de Batı’nın ve bölgede demokrasinin güçlenmesine karşı birleşiyor. Batının Azerbaycan makamları üzerinde artan baskısı da bununla bağlantılıdır. Kısacası Batı’nın Aliyev’e saldırmasının temel nedeni onun açık Rusya yanlısı politikasıdır. Bu politikanın nedeni Rusya’yı gücünün en güvenilir dayanağı olarak görmesiyle ilgilidir. Otoriterlik kendini korumak için Rusya’ya sığınmak zorunda kalıyor. Sonuç olarak ülkeyi daha da karanlık hale getiriyorlar ve ilerlemenin ufkunu tıkıyorlar.”

Yaptırımlar gelecek mi?

En çok sorulan sorulardan biri şu: Azerbaycan’a yaptırım bekleniyor mu? Eski diplomat A. Memmedovkendisine göre insan hakları ihlalleri ve işkenceye karışan Azerbaycanlı yetkililere karşı bireysel yaptırımlar başlatılabilir.

E.İbrahimov yaptırımların uygulanmasını hariç tutmaz: “Azerbaycan’a karşı yaptırımların kabul edilmesi gerçek bir olasılık haline geliyor. Aslına bakılırsa Batı’nın, Güney Kafkasya’da otoriterliğin ana kalesi olan Aliyev yönetimine uzun zaman önce yaptırımlar uygulaması gerekirdi. Mevcut gelişmeler bu tür yaptırımları daha acil hale getirebilir. Yaptırımlar yalnızca rejimi hedef almalı ve sıradan insanları olumsuz etkilememelidir.

Rusya’nın deneyimine bakıldığında, şimdi Azerbaycan’ı da aynı kaderin beklediği söylenebilir mi: Avrupa Konseyi’nden ihraç edilme ihtimali? Bütün bu olaylar, Azerbaycan’ın Avrupa ailesinden uzaklaştığı ve ülkenin Avrupa’nın bir parçası değil, Asya ülkelerinden biri olarak muamele göreceği anlamına mı geliyor? Avrupa Konseyi’nde olmak yetkililere demokrasiyi taklit etme konusunda rahat bir fırsat verdi. “Londramat” (“Azerbaycan çamaşır makinesi”) skandalı, Azerbaycanlı yetkililerin bunun için milyarlarca avro harcadığını gösterdi.

Gerçekte bu örgüte üye olmak Azerbaycan toplumuna, özellikle de ülkede adaleti bulamayan ve Avrupa Mahkemesi’ne başvuran vatandaşlara daha çok fayda sağladı.

PACE, Azerbaycan delegasyonunu yalnızca Ocak 2025 oturumuna kadar oy kullanma hakkından mahrum etti. Yani Azerbaycan AKPM’den dışlanmadı ve yükümlülüklerini yerine getirmesi yönünde somut adımlar bekleniyor. AKPM milletvekilleri diyalog ve çoğulculuğa kapıyı açık tuttuklarını vurguladı…

Özgürlük radyosu

Azerbaycan Haberleri

Bənzər məqalələr

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Başa dön tuşu