28 Aralık’ta Tatar davasında general ve dört asker işkence suçundan hüküm giydi..
Bakü Askeri Mahkemesi’nde Sumgayıt Mahkeme Kompleksi’nde görülen “Tatar davası”na ilişkin duruşmalardan biri sona erdi. “Bekir Orujovgil davası” olarak bilinen mahkeme sürecinden bahsediyoruz.
Bu davada beş kişi var: Savunma Bakanlığı Ana Kurmay Dairesi İdeolojik Çalışma ve Ahlaki-Psikolojik Destek Dairesi eski başkanı Tümgeneral Bekir Orujov, Rahib Memmedov, İntigam Memmedov, Genelkurmay Başkan Yardımcısı Ulvi Rashidov. Kolordu soruşturma dairesi ve keskin nişancı tümeninin eski komutanı Albay Teğmen Ziya Kazimov yargılanıyordu.
Duruşma başlar başlamaz sanıklardan Ziya Kazımov “son söz” konuşması yaptı. (Son duruşmada “son söz” sırası kendisine geldiğinde durumunun kötüleşmesi üzerine duruşma ertelendi ve ambulans çağrıldı). Ziya Kazimov suçunu kabul etmedi ve mahkemeden beraatını istedi. Daha sonra jüri konferans salonuna geçti. Döndükten sonra kararını açıkladı. Mahkeme kararıyla
Bekir Orujov, Rahib Memmedov, İntigam Memmedov, Ulvi Rashidov, Ziya Kazimov özgürlüklerinden mahrum bırakıldı. Ev hapsinde tutulan ve Ulvi Raşidov’la başka hiçbir yere gitmemesi yönünde kesin emir verilen Ziya Kazimov, mahkeme salonunda kelepçelendi.
Sanıklar, Ceza Kanununun 126.3 maddesi (taksirle mağdurun sağlığına kasten kasten zarar vermek), 145.3 maddesi (hukuka aykırı olarak hürriyetten yoksun bırakma), 293.3 maddesi (işkence sayılmayan işkence, zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya ceza), 341.2.2 (görev yetkilerini aşmak) ile 341.2.3 ve diğer maddeler suçlandı.
Mahkeme, Bekir Orujov, Ziya Kazimov ve Ulvi Rashidov’u 9 yıl 6 ay, İntigam Mammadov ve Rahib Mammadov’u ise 6 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.
Beylagan’daki işkence mahkemesi geçtiğimiz aylarda 62 mağdur ve 21 tanığı sorguya çekti. Bekir Orujov ve diğer sanıklar, mart ayından bu yana devam eden davada suçsuz olduklarını açıkladı. Kararı memnuniyetsizlikle karşıladılar. Avukatlar Toplum TV’ye karara itiraz edeceklerini söyledi.
Hatırlatma
Bekir Orujov, geçtiğimiz hafta yaptığı “son söz” konuşmasında 2’nci Kolordu Komutanı Mais Barkhudarov, Savunma Bakanı Zakir Hasanov ve Savunma Bakanlığı eski Genelkurmay Başkanı Necmeddin Sadıkov’u suçlamıştı. “Artık insanı ve parası olan, ofistedir. Bizi kurban olarak seçtiler. Hainlerin listesini kim hazırlayıp bakanlığa gönderdi? Kim bu insanları oraya toplayıp işkence etti? Barkhudarov onu kontrol edecek kadar zayıf mıydı? Kolordu komutanının bilgisi ve izni olmadan sorgu görevlisi içeri girip birine işkence bile yapamazdı. General, son mahkeme oturumunda yaptığı konuşmada, “Rauf Kişiyev (o zamanki Savunma Bakanlığı Hukuk Dairesi başkanı) gelip birini tutuklayamazdı” dedi. Mahkemeye Barkhudarov’un başına gelenlerle ilgili endişelerini bildirdiğini ancak bunun hiçbir şeyi değiştirmediğini söyledi.
General, yaşananlardan Savunma Bakanı Zakir Hasanov’u da sorumlu tuttu: “Savunma Bakanlığı’nda 140 milyon dolarlık zimmete para geçirme olayı ortaya çıktı, bakan bundan haberi olmadığını söylüyor. İhaledeki yolsuzluklar açığa çıktı, bilmiyorum diyor. Böyle Tatar olayları olur, yine diyor, bilmiyor. Peki bu bakan ne biliyor?
Aralık 2021’de Başsavcılık Soruşturma Dairesi “Tatar olayları”nı yeniden araştırırken, 2017 yılının Mayıs ayında Beylagan’da meydana gelen suçlar da soruşturuldu. Aslında bu davaya “Beylagan davası” da diyebiliriz. Çünkü süreçler sadece Tatar’da değil Beylagan’da da yaşandı. Beylagan’daki askeri birliklerden birinde işkence yeri yapılarak askerlere işkence yapıldı. Bir asker Adil Sabirli işkence sonucu hayatını kaybetti. Beylagan işkenceleri de “Tatar Davası” kapsamında soruşturuldu. Çünkü 1. Kolordu (Tertar) ile 2. Kolordu (Beylagan)’da yaşanan olaylar aynı zamana denk geldi. Bu nedenle her iki Kolordu’daki olaylar “Tatar davası” kodu altında birleştirildi. Bu vakalar aynı soruşturma ekibi tarafından ayrı davalarda soruşturuldu. Beş kişilik grup halinde adliyeye sevk edildiler. “Tatar davası” kanunu kapsamında, diğer tutukluların Tatar topraklarındaki askeri birliklerde ve eski karargah binalarında işkenceye ilişkin davaları ayrı davalara bölündü ve üç grubun daha davaları mahkemeye gönderildi. Bunlardan “Vusal Alasgarovgil davası”ndaki grup (dört asker) zaten mahkum edilmiş durumda. “Maşiyevgil davası” ve “Fuad Ağayevgil davası” halen devam ediyor.
