Azerbaycan Haberleri

Batı Azerbaycan Chronicle: “Atılan taşlar çarpmasın diye çocukların başlarını kapattık”

Gazeteci Asgar İbrahimov’un kaleme aldığı “Hayat Hikayesi” programının bir sonraki bölümü bugün “Batı Azerbaycan Chronicle” projesi çerçevesinde “Bakü TV”de yayınlandı.

“Rapor”da “Ermeniler bize Türk dediler ve bize 10 kopek vermediler” programının Batı Azerbaycan’ın Göyçe ilçesine bağlı Çambarak ilçesine bağlı Garagaya köyü sakini Valida Ağamalıyeva’nın hayat hikayesine adandığı belirtiliyor.

Entelektüel bir ailede doğduğunu, çocukluğunun ve lise günlerinin çok iyi olduğunu söyledi: “Dağlardan ahududu topladık, yakacak odun kesmek için ormana gittik, beş taş çaldı. Çocukken Chambarak (Krasnoselo) semtindeki Fizik Olimpiyatlarında Ermenilerin sinsi politikasıyla karşı karşıya kaldık. Bize karşı tavırları hiç iyi değildi.”

Artık köyün pınarlarını, tepelerini, çayırlarını ve diğer turistik yerlerini özlediğini söyleyen V. Agamaliyeva, keşke çocukluğu olsaydı, öğretmenleri ve babası hayatta olsaydı, onları görmeye giderdim, bizim okulumuz. , Benim köyüm. Bana çok tanıdık geliyorlar. İnsanın doğduğu yer çok kıymetlidir.”

Ona göre, Ermeniler son sınır dışı edilme sırasında çok heyecan verici günler yaşadı: “Olaylar 1988’de başladı. Çocuklarım, annem, babam, kayınpederim, kayınvalidem, akrabalarım hepsi köydeydi. 1989 yılı Aralık ayında halkımız oradan ayrılmak zorunda kaldı. Dağ yollarında çıplak ayakla gelenlerin ayakları dondan etkilendi. Ermeniler köy halkının mallarına el koydular. İnsanlarımız bir kamyona yüklenerek Gadabe’ye gönderildi. Ermeniler yolda onlara taş attılar. Çocukların başları taş çarpmasın diye örtülüyor. Annemin koluna da taş çarptı. Çok acı günler yaşadık. Yıllar geçiyor ama unutmuyoruz. Ne köyümü, ne köyümün ormanlarını, ne nehrini, ne de yollarını unutmuyorum. Şu anda o evler bir harita gibi gözümün önünde. O köye gidersem ilk önce hasret mezarlarını ziyaret edeceğim. Tepebaşı’nda durup köyümüzü izleyeceğim. Konuşmak çok acı verici. Vatan hasreti çok kötü ve çok zor bir şeydir.”

Eninde sonunda Anavatan’a döneceğine olan inancını dile getirdi: “Komutanımız, Cumhurbaşkanımız ‘demir yumruk’ vurarak topraklarımızı ve Karabağ’ı özgürleştirdi. İnşallah Goyce’ye döneceğiz. Vatanına hasret kalan herkese Allah bunu nasip etsin. Onlar çok eski zamanlardan beri bizim topraklarımızdı. Sonsuza kadar bizim olan yerler muhtemelen sonunda bizim olacak. Bundan çok eminim, çok rahatım ve umarım bizim yaşımızdaki insanlar, orada doğmuş olanlar da oraya dönme şansına sahip olurlar!”.

Batı Azerbaycan Chronicle projesinin amacının, tarihi ve kadim topraklarımızın adının korunması ve yaygınlaştırılmasının yanı sıra, Azerbaycanlıların Ermeniler tarafından tehciri, bu topraklarda var olan toponimlerin korunması ve yaygınlaştırılması olduğu unutulmamalıdır. silinmiş, yer altı ve yerüstü maddi kültürüne ait sayısız örnek – antik yerleşim yerleri, nekropoller, höyükler, kale, saray ve sur kalıntıları, kervansaray, köprüler, mezar sandıkları, haç taşları, at ve koç heykelleri, tapınak, kilise, cami, ateş ve ocaklar ve bölgenin saf bir Oğuz-Türk yerleşimi olduğunu doğrulayan gerçekleri dünya kamuoyuna aktarmak.

Ayrıca Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Batı Azerbaycan hakkında şunları söyledi: “20. yüzyılın başlarından kalma harita, Batı Azerbaycan’ın Azerbaycan’ın tarihi toprağı olduğunu, şehir ve köy adlarının Azerbaycan kökenli olduğunu ve çok iyi bildiğimizi bir kez daha gösteriyor. Azerbaycan halkı tarih boyunca bugünkü Ermenistan topraklarında yaşamıştır. Artık asıl görev, dünya toplumunun da bunu bilmesidir”, – Batı Azerbaycan Topluluğu’nun kendi görüşüne dayanarak hazırladığı geri dönüş konseptinden doğan görevlerin teşvik edilmesidir.

Ayrıca tarihçilerin ve araştırmacıların Batı Azerbaycan hakkındaki düşüncelerini, tehcir edilen insanların hayat hikâyesini aydınlatmaktır.

Program 24 Kasım saat 19.30’da Bakü TV yayınında ve YouTube kanalında yayınlandı.

Kaynak:Rapor

Azerbaycan Haberleri

Bənzər məqalələr

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Başa dön tuşu