Gündem

Direnişin Gür Sesi ‘Akbelen’

Önder İnce, Akbelen nöbet alanını terketmeyen köylüler ile bir araya gelerek onları dinledi. İkinci yılını dolduran Akbelen direnişinin kahramanlarının sesini halka duyurdu.

Muğla İkizköy’de kömür madeni yapımına dur demek isteyen direnişçiler onurlu bir mücadele örneği sergiliyor. Köy sakinlerinden Mehmet Oğultürk’ün bir yazısı ile 2019 yılında harekete geçen köylüler, tüm müdahalelere rağmen ormanı, topraklarını ve geleceğini korumakta kararlı.

Akbelen’de nöbete başladıkları ilk günün heyecan ve kararlılığıyla ormanı terk etmeyeceklerini ifade eden köylülerin tek isteği kömürsüz bir hava sahasında yaşamak…

Direnişin başkahramanlarından İkizköylü Mehmet Oğultürk, 2019 Nisan ayında şirket tarafından köye ihtarname gelmesi üzerine yazı kaleme alarak direnişin başlangıç öyküsünü anlattı. Oğultürk; “Kömür Madeni çıkarmak için ruhsatlandırmışlar burayı. Ben de buna karşı çıkmak için bu yazıyı yazdım. Yazdığım yazı üzerine Muğla Çevre Platformu bana ulaştı. Köylüler ile bir araya gelerek onlara haklarını anlattık. Yazıda toprağımızı, doğamızı terk etmeyeceğimizi yazdım. Zaten mahallemizin bir tanesi daha önceden talan edildi. ” dedi.

Kadınlar mücadelede en önde

İkizköy sakinlerinden tarım ve hayvancılık yaparak geçimini sağlayan iki çocuk annesi Necla Işık, kadınların direnişte aktif rol aldığını belirterek “Biz kadınlar mücadelede en öndeyiz. Akbelen bizim yaşam alanımız. Ben bu ormanlarda büyüdüm, bizden sonraki nesillere yeşili aktarmak için mücadele veriyoruz. Köyümüzü haritadan sildirmeyeceğiz. Burada santral ve maden istemiyoruz. Artık madene verecek bir avuç toprağımız kalmadı. Sağlığımızdan toprağımızdan oluyoruz. Bizleri burada kamu yararı var diyerek susturmaya çalışıyorlar.” dedi.

Maden ocağının yanı sıra ekonomik nedenlerden dolayı verimli topraklarda tarım yapmanın güçleştiğini de aktaran Necla Işık, “Bir insanın kendini geçindirebileceği her şey bu topraklarda var. Burada her şeyimizi üretiyoruz. Ancak şu anda tarım bitti. Mazot, gübre fiyatlarının artması ve tarıma destek verilmediği için bitti. Ben kredi çekerek hayvancılık yapmaya çalışıyorum.” diye konuştu.

“Köklerimizi silip atmak kolay olmayacak”

Psikolojik danışmanlık yapan Esra Işık, gençlerin dinamizmi ile direnişin bir parçası olduğunu anlattı. Esra Işık, ” Bizim köklerimiz bu topraklarda. Köklerimizi silip atmak kolay olmayacak. Kolay olmadığını 4 senedir gösteriyoruz. Bu direniş ile ortada adalet diye bir şey olmadığını gördük. Köylü bilinçli ve haklarının farkında. 2021 yılının Ağustos ayında jandarmanın orantısız gücü ile nöbet alanından atılmaya çalışıldık. Bizi buradan süremediler. Kömür madeni geri dönülemez, yıkıcı bir şey. Burada her gün daha fazla zehirleniyoruz. Biz burada zar zor hayatta kalmaya çalışan köylüler olarak son doğal yaşam alanımıza sarılmış bulunmaktayız” dedi.

“Bakanlık anayasal suç işledi”

Akbelen direnişinin gönüllü avukatlığını yapan İsmail Hakkı Atal ise bölgede anayasal suç işlendiğini vurgulayarak “Anayasanın 169. maddesinde devletin ormanları hiçbir şekilde eksiltilemez diyor. Ancak 760 dönümlük Akbelen ormanı, eski Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli önderliğinde satıldı. Bakanlık anayasal bir suç işledi.” diye konuştu.

Muğla’da ise bugüne kadar yaklaşık 55 bin dönüm alan maden alanı oldu. 2017 yılında maden ocağına dönüştürülmek üzere kamulaştırılan, Işıkdere Mahallesi’ne sınır olan 760 dönümlük Akbelen ormanı içinse hem hukuki hem de alanda direniş sürüyor.

Kaynak – HALKTV.com
“24 saat”

Bənzər məqalələr

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Başa dön tuşu