Yaşam

İngiliz Kadınlar Çaylarına Şeker Atmaktan Vazgeçerek Köleliliğin Sonunun Gelmesine Yardımcı Oldu…

Şeker Boykotu Köleliğin Sona Ermesine Nasıl Yardımcı Oldu?

18. yüzyıla gelindiğinde şekerle tatlandırılmış çay içmek milyonlarca İngiliz hanesinin temel ihtiyacıydı. Bu da şeker fiyatını düşük tutmak ve sürekli artan talebi karşılamak için gerekli olan aşağılık köle ticaretini körüklemeye yardımcı oldu.

Greenwich Kraliyet Müzeleri’ne göre, 1662 ile 1807 yılları arasında İngiltere üç milyondan fazla Afrikalıyı köle olarak Amerika’ya kaçırmıştır. Bunların çoğu Karayipler’de insanlık dışı koşullar ve yüksek ölüm oranlarıyla ünlü şeker plantasyonlarında (Ticari ve sanayi amaçla büyük ölçekle bitki üretimi için kullanılan tarımsal alan ve işletme.) çalışmaya başladı. Tahminlere göre 18. yüzyılın sonuna kadar 400.000’den fazla köle bu süreçte hayatını kaybetmiştir.

İngiltere ve Amerika’daki Hıristiyan Kuveykırlar (Mevcut Hristiyan mezheplerinden ve tarîkatlarından memnun olmayanlar tarafından 17. yüzyıl ortalarında İngiltere’nin kuzeybatısında ortaya çıkmış bir mezheptir.) köleliğe karşı harekete öncülük etti. Sınıf ayrımlarını reddederek köleliği kendi ilkeleriyle çelişkili olarak gördüler. Şeker, açgözlülüğün yozlaştırıcı gücünü temsil etmeye başladı ve Kuveykırlar, etik tüketici tercihlerinin siyasi manzarayı şekillendirmedeki gücünü anlamaya başladılar.

Bu fikirler, İngiliz Parlamentosu’nun 1791’de köleliğin kaldırılmasına yönelik bir tasarıyı reddetmesinin ardından aktivistlerin şeker boykotu başlatmasıyla kalıcı hale geldi.

William Fox, 1791 tarihli şeker karşıtı bir broşürde “Kullanılan her yarım kilo şekerle iki ons insan eti tüketmiş sayılırız.” diye haykırıyordu. Bazı hesaplara göre bu hareket, İngiltere’de 400.000’den fazla insanın desteğini aldı ve Atlantik’in diğer yakasında da daha fazlası, Batı Hint Adaları’ndan gelen şeker talebini düşürdü.

Doğu Hindistan’da şeker kaseleri “Köleler tarafından yapılmayan” şekerlikler 1820’lerden 1830’lara kadar popüler oldu.

NPR, 1800’lerin başlarında “şeker yemek, bugün oturma odasında fildişi sergilemek ne kadar kabul görüyorsa o kadar kabul edilebilirdi.” diyor. 1820’lerde, kölelik karşıtı sloganlarla süslenmiş şeker kaseleri popüler bir trend haline gelmiş ve tüketiciler bunun yerine Hindistan’da üretilen şekeri tercih etmeye başlamıştı.

Kölelik karşıtı hareketin baskısı nedeniyle 1807’de Kral III. George, Köle Ticaretinin Kaldırılması Yasası’nı imzalayarak Britanya İmparatorluğu’nda köle ticaretini fiilen yasakladı. Bununla birlikte, birçok köle taciri yeni yasaya karşı geldi ve kölelik Karayipler’de var olmaya devam etti. Bu durum 1820’lerde bir başka şeker boykotuna yol açarak hükümet üzerinde baskı oluşturdu. Bununla birlikte İngiliz köleliği ancak 1833 yılında Köle Azat Etme Yasası ile kademeli olarak sona erdi.

Çoğu insan hareketi Thomas Clarkson ve William Wilberforce ile ilişkilendirse de, kadınlar ve çocuklar boykotun teşvik edilmesinde ve ev tüketimine karar verilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Exeter Üniversitesinde yapılan bir araştırma, kölelik karşıtı çocuk edebiyatının üretimine ve Gürcü çocukların şekerle yapılan ürünleri yemeyi reddederek oynadıkları role dikkat çekmiştir.

Halktv.com
“24 saat”

Bənzər məqalələr

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Başa dön tuşu