Yaşam

Bazıları,”Shilajit’in “Yaşam İksiri” Olduğunu Düşünüyor ama Bilim Ne Diyor?Gerçekten Doğurganlık Sorunlarına Çözüm Olabilir mi?

Shilajit, geleneksel tıpta binlerce yıldır kullanılan koyu renkli, yapışkan bir maddedir. Bu katran benzeri yapışkan madde hakkında kanıta dayalı bilimsel çalışmaların eksikliği olsa da, bazı modern araştırmalar, onun sözde faydalarından bazılarının gerçeklik payı olabileceğini ima etti.

Shilajit neyden yapılır?

“Herbomineral” madde, tipik olarak Himalayalar ve Tibet Dağları’ndaki yüksek dağ kayalarından gelir, Asya ve Güney Amerika’daki bir dizi yüksek rakımlı yerlerden de elde edilebilir.
Bitkilerin ve organik maddelerin mikroplar tarafından uzun süreler boyunca kademeli olarak parçalanmasıyla yaratılır. Ana etken maddesi olduğu söylenen fulvik asit başta olmak üzere düzinelerce mineral açısından son derece zengindir. Fulvik asit, organik maddenin son derece yavaş parçalanmasıyla oluşturulur ve kil, kum, turba, dağ kayaları ve çamurda bulunabilir.
Çeviriler farklıdır, ancak shilajit’in eski Sanskritçe dilinde “zayıflığı yok eden” veya “kayaların fatihi” anlamına geldiği söylenir . Ayrıca, dünyanın neresinde olduğunuza bağlı olarak, en başta Mumijo olmak üzere, bir dizi farklı isim altında geçer.
Shilajit çok koyu kahverengidir, siyaha yakındır ve katran veya reçine gibi oldukça viskozdur . Ancak suda çözünür ve genellikle suya karıştırılarak tüketilir.
Antik Yunan, Roma, Çin ve Orta Asyalı doktorlar tarafından kullanıldığına dair açıklamalar olmasına rağmen, genellikle Hindistan’da ortaya çıkan eski bir şifa sistemi olan Ayurveda ile bağlantılıdır. Efsaneye göre Büyük İskender, Hindistan seferi sırasında savaş yaralarını iyileştirmek için -bazılarının shilajit olduğuna inandıkları- “dağ gözyaşlarını” kullanmıştır.

Shilajit ne için kullanılır?

Shilajit’in sayısız amaç için kullanılabileceğine dair anekdot iddiaları var. En önemlisi de “enerji ömürlerini” artırmak ve uzun ömürlülüğü iyileştirmek amacıyla kullanılmış. Bilimsel çalışmalara gelince, belirli sağlık endişeleri için umut vaat ettiğini öne süren çok az şey var. Bununla birlikte, bu çalışmaların çoğu k yalnızca laboratuvar hayvanları üzerinde gerçekleştirilmiştir, bu da bulgularına dikkatle yaklaşılması gerektiği anlamına gelir.

Bazen güçlü bir afrodizyak olarak tanıtılır. Bununla ilgili doğrudan bir çalışma bulunmamakla birlikte, diğer araştırmalar bunun düşük testosteron seviyelerini tedavi etmek için kullanılabileceğini göstermiştir. 45 ila 55 yaşları arasındaki 96 sağlıklı erkek üzerinde yapılan bir çalışmada , yarısına plasebo verilirken, diğer yarısına günde iki kez 250 miligram saflaştırılmış shilajit verildi. 90 gün sonra, saflaştırılmış shilajit tüketen katılımcılar, plasebo grubuna kıyasla önemli ölçüde daha yüksek testosteron seviyelerine sahipti.

Başka bir çalışmada , doğurganlık sorunları olan 60 erkek, yemeklerden sonra 90 gün boyunca günde iki kez shilajit aldı. 90 günlük tedaviden sonra, katılımcıların yüzde 60’ından fazlası toplam sperm sayısında artış gösterirken, sperm motilitesinde yüzde 12 artış görüldü.

Bilim adamlarından oluşan bir ekip, “potansiyel prokognitif” özelliklerine atıfta bulunarak, shilajit’in Alzheimer hastalığının tedavisinde kullanılıp kullanılamayacağını inceledi. Shilajit’in sıçanların beyin hücrelerinin bir petri kabında büyümesine yardımcı olduğuna dair kanıtlar öne sürdüler. Ayrıca, maddenin, Alzheimer ve diğer nörodejeneratif bozuklukların doğrudan nedeni olduğu düşünülen tau proteinlerinin oluşumunu durduran belirli özelliklere sahip olabileceğini savundular. Ancak bu, daha fazla kanıt gerektiren cesur bir iddiadır.

Shilajit bazen yorgunluk ve uyuşukluk için bir çare olarak lanse edilir, bu nedenle 63 aktif erkek üzerinde yapılan bir çalışma, “kas gücünde yorgunluğa bağlı azalmalara” yardımcı olup olmayacağını araştırdı. Bulguları, takviyeyi alanların daha az yorgun olduğu ve maksimum kas gücünü daha iyi koruduğu sonucuna vardı.
İyi haber şu ki, shilajit yaygın olarak güvenli kabul ediliyor ve minimum yan etkiye sahip. Bununla birlikte, shilajitin ham olmaması ve patojenler ve ağır metaller gibi istenmeyen yan ürünlerle kontamine olabileceği için işlenmiş olması önemlidir. Aynı şekilde, maddeye alerjiniz olması da mümkündür, bu nedenle sadece bir doktorla görüştükten sonra almalısınız.

Halktv.com
“24 saat”

Bənzər məqalələr

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Başa dön tuşu