Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte Gelecek Partisinin organize ettiği “Büyükelçilere İftar Programı”na katıldı.
Kemal Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, çetin koşulları akılcı politikalarla aşmak istediklerini, 6 liderin bir araya gelmesinin temelde demokrasiye duyulan özlemden kaynaklandığını belirtti.
Demokrasinin önemine işaret eden Kılıçdaroğlu, çok farklı siyasi kulvarlardan aynı amaç için bir arada olduklarını vurguladı.
Beraberliklerinin Türkiye’nin yeniden inşası gibi bir süreci doğuracağını, her alanda yapısal dönüşüme ihtiyacın bulunduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, devlette liyakatin sağlanmasının demokrasilerin temel kuralı olduğunu kaydetti.
Kılıçdaroğlu, yeni bir hamle yaparak demokratik kurallar içinde bir seçimle ve iktidar değişimiyle yeni, akılcı, bilimsel bir süreci başlatmak istediklerini söyledi.
Laik, demokratik ve hukukun üstünlüğünün, herkesin inancına, düşüncesine saygının temel kuralları olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, tüm komşularla iyi ilişkiler kurmak istediklerini belirtti.
Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın meşakkatli olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, “Coğrafyamızın bize huzur dağıtan bir coğrafya değil üzüntüleri devralan bir coğrafya gibi önümüzde durduğunu da biliyoruz.” dedi.
Suriye’de yaşanan acıların Türkiye’yi, göçlerle, ilticayla gelen milyonların korunduğu bir ülke pozisyonuna getirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Bu kadar büyük, ağır bir yükü çekiyoruz. Ama bu ağır yükü nereye kadar çekeceğiz? Biz Suriye’de barışın olmasını istiyoruz. Mülteci olarak bizim ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimizin kendi ülkelerinde huzur içinde yaşamalarını istiyoruz. Bunun yollarının ve yöntemlerinin bulunması, birlikte hareket edilmesi sadece bizim değil uluslararası kuruluşların da bunu temel bir sorun olarak gündemlerinde tutması gerekir. O zaman biz dış politikanın sorun çözen yönünü de görmüş olacağız.
Avrupa Birliği’ne üyelik temel hedefimiz. Elbette ki uygar dünyanın bir parçası olmak istiyoruz. Demokrasiyi bunun için istiyoruz, kadın erkek eşitliğini bunun için istiyoruz. Amaçlarımız bu çerçevede. Dolayısıyla Avrupa Birliği’ne yönelik hedefimiz değişmedi. Biz Avrupa Birliği’nin yeni bir fasıl açmasını dahi beklemeden bütün kuralları kendi ülkemizde hayata geçirmek istiyoruz. Asya, Afrika, Pasifik, Latin Amerika ile ilişkilerimizin de gelişmesini isteriz. Teknoloji dünyayı çok küçülttü, ilişkiler artık çok kısa süre içinde kurulabiliyor. Dolayısıyla bütün dünya ile olan ilişkileri geliştirmek sadece ekonomik açıdan değil, kültürel açıdan da geliştirmek, karşılıklı dayanışma kültürünü en azından dünyanın temel hedeflerinden biriymiş gibi ortaya koymak bizim hedeflerimizden birisidir.”
