Kendi kendine yetmek sadece maddi anlamda ayakta durmak değildir. Kendine yeten insan psikolojik olarak da kale gibidir ve hayattaki problemlerle dimdik durarak savaşabilir. Peki kendine yetmenin bir yolu veya bir yöntemi var mı?
Yalnızlıktan Korkmazlar
Yalnızlık genellikle kötü bir şeymiş gibi yansıtılsa da aslında yalnız kalmak da bir tercih olabilir. Ve bir insan yalnız kalmayı istiyorsa veya yalnızlığa ihtiyaç duyuyorsa “ezik” veya acınası bir durumda değildir. Aksine kendisine yeten insanlar yalnızlıkla da barışık olurlar. Bu kişiler kendileriyle barışık olma konusunda da daha iyilerdir. İnsanlar sosyal canlılar olsa da her an, her durumda insanlarla olmak istemek ve insanlara muhtaç olmak normal değildir. Yalnızlığı seven kişiler kendilerine yetmek konusunda da sıkıntı çekmezler. Siz de kendinizle zaman geçirmeyi deneyimleyerek yalnızlıkla barışık olmayı başarabilirsiniz.
Hata yaptıklarında kendilerine çok yüklenen kişiler yeni girişimlerden uzak dururlar. Kendilerine karşı şefkatli ve ılıman olurlar. Birisi düştüğünde veya hata yaptığında onlara nasıl davranıyorlarsa kendilerine de öyle davranırlar. Bu da kendilerinin en büyük dostları olmalarını sağlar. Bir hata yaptığınızda “Böyle şeyler olabilir, insanlık hali” deyip geçebilmelisiniz.
Gerçekçidirler
Herkes biraz bencildir ve herkes temelde kendisini diğer insanlardan daha çok düşünür. İnsanlar hakkında hayallere kapılan kişiler ise bu kişi beni üzmez, bu kişi beni daha çok düşünür gibi düşüncelere kapılırlar. Bunun sonucunda da hayal kırıklığı kaçınılmaz olur. Bu noktada herkesin önce kendisini düşüneceğini hesaba katan ve gerçekçi olan kişiler kendi kendilerine yetme konusunda diğerlerinden çok daha üstündür. Siz de insanlara sonsuz güveniyorsanız ve hayal kırıklığı yaşıyorsanız daha gerçekçi olup psikolojinizi sağlamlaştırabilirsiniz.
Özgüvenleri yüksektir
Kendilerine inana, zorlukları aşabileceklerini düşünen ve başaramama korkusuna teslim olmayan kişiler hayatta çok daha iyi yerlere gelebiliyorlar. Ben bunu yapamam diye düşünenler ise baştan başarısız oluyorlar. Bu noktada ise cesaret devreye giriyor. Riske girmeyen kişiler hiçbir şeyi başaramazlar. Unutulmamalıdır ki cesaret ve kendine güven olmadan kendine yetmek mümkün değildir.
Kendileriyle Barışıktırlar
Hata yaptıklarında kendilerine çok yüklenen kişiler yeni girişimlerden uzak dururlar. Kendilerine karşı şefkatli ve ılıman olurlar. Birisi düştüğünde veya hata yaptığında onlara nasıl davranıyorlarsa kendilerine de öyle davranırlar. Bu da kendilerinin en büyük dostları olmalarını sağlar. Bir hata yaptığınızda “Böyle şeyler olabilir, insanlık hali” deyip geçebilmelisiniz.
İnsanlara Hak Ettiği Kadar İlgi Gösterirler
Karşınızdaki kişiyle çok yakın olsanız dahi ona hak etmediği kadar ilgi göstermeniz hatta yeri geldiğinde kendinizden fazlasıyla taviz vermeniz karşınızdakinden de aynı ilgiyi beklemenize sebep olur. Birinin üzerine çok düşüyorsanız, ona gereksiz seviyede ilgi gösteriyorsanız karşılıklı olarak adımlar atmayı bekleyin. Bir adım o gelsin bir adım siz ona gidin böyle olduğunda karşınızdakinden beklentiye girmezsiniz ve daha sonra üzülmezsiniz. Bu da otomatik olarak kırılmanızı, üzülmenizi engelleyerek daha güçlü olmanızı sağlar. Güçlü insanlar, herkesi memnun etmenin mümkün olmadığını bilirler. Gerektiğinde, hayır demekten ya da açıkça konuşmaktan korkmazlar. Kibar ve adil olmak için çabalarlar.
Olumsuzluklara Takılıp Kalmazlar
Güçlü insanlar, zamanlarını, içinde bulundukları olumsuz duruma üzülerek veya başkalarının kendileri hakkında ne düşündüğünü tahmin ederek geçirmezler. Onun yerine, hayatın zor ve adil olmadığını bilerek, sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirmek için çaba harcarlar.
Güçlerini Boşa Harcamazlar
Başkaları tarafından kontrol edilmeye ve hegemonya kurulmasına izin vermezler. Onlar, “Patronum beni kötü hissettiriyor” gibi şeyler söylemezler, çünkü onlar, kendi duygularının kontrolü altında olduklarını bilirler ve nasıl cevap vereceklerini bu yönde belirlerler. Güçlü insanların, kaybettiği bavul hakkında ya da sıkışık trafik nedeniyle şikâyet ettiğini duyamazsınız. Bunun yerine, onlar hayatlarında kontrol edebilecekleri şeylere odaklanırlar. Kontrol edebilecekleri tek şeyin tavırları olduğunu bilirler.
Değişimden Çekinmezler
Güçlü insanlar, değişimden kaçınmazlar. Pozitif değişiklikleri hoş karşılarlar ve bu gibi değişikliklere karşı esnek duruş sergilerler. Onlar değişimin kaçınılmaz olduğunu durumlarda, uyum sağlama yeteneklerini kullanarak, adaptasyon sürecini hızlıca atlatırlar.
Hesaplanmış Riskleri Almaktan Korkmazlar
Güçlü insanlar, büyük kararlar vermeden önce tüm riskleri, yararları ve zararları detaylıca incelerler. Böylece, pervasız riskler almamış ve çıkacak olumsuzluklara hazırlıklı olurlar. Geçmişe Takılıp Kalmazlar
Güçlü insanlar, geçmişte kalarak ve bazı şeylerin farklı olmasını isteyerek zaman harcamazlar. Geçmişi kabul eder ve aldığı tecrübeleri yaşamlarında uygularlar. Sürekli kötü tecrübeleri tekrarlamaz ya da görkemli günlerin hayalini kurmazlar. Onun yerine, anı yaşayıp geleceği planlarlar.
Aynı Hataları Tekrarlamazlar
Güçlü insanlar hayatındaki sorumluluğu kabul eder ve geçmişteki hatalarından ders alır. Sonuç olarak, hatalarını sürekli tekrarlamaz. Onun yerine, yoluna devam edip gelecekte bu tecrübeleri de göz önüne alarak daha sağlıklı kararlar verir.
Başarıyı Takdir Ederler
Güçlü insanlar, başkalarının başarılarını takdir edip kutlarlar. Kıskançlık yapıp, başkalarının başarısından dolayı, aşağılık kompleksine kapılmazlar. Onun yerine, başarının sıkı çalışma ile geldiğini ve başarı şanslarını kuvvetlendirmek için sıkı çalışmaları gerektiğini bilirler.
İlk Başarısızlıkta Vazgeçmezler
Güçlü insanlar, başarısızlığı vazgeçme nedeni olarak görmezler. Onun yerine, başarısızlığı ders olarak kabul edip, bu dersi büyüyüp gelişmek için fırsat olarak kullanırlar. Başarıncaya kadar denerler.
Anlık Sonuçlar Beklemezler
Güçlü insanlar, anlık sonuçlar beklemezler. Gerçek değişikliklerin ve iyi sonuçların zaman aldığını bilirler. Sabırsızlanmak yerine, beceri ve zamanlarını yapmakta oldukları işe verirler.
Halktv.com
“24 saat”
