Dünya

Almanya’ya neden tepkililer? ‘Herkesten çok veriyorum’ diyor ama…

ABD bir süredir endüstrileşmiş ülkelerin Ukrayna’ya yeteri kadar maddi yardımda bulunmadığı yönünde serzenişlerde bulunuyor. Başkan Joe Biden çeşitli platformlardan AB’ye mesajlar gönderirken ikili görüşmelerle de Avrupalı liderleri sıkı markajda tutmaya devam ediyor. Alman Hükümeti Sözcüsü Steffen Hebestreit tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre 10 Ekim’de Biden’la Almanya Başbakanı Olaf Scholz yaklaşık bir saatlik süren bir telefon görüşmesi gerçekleştirirken gündemdeki tek konu Rusya-Ukrayna Savaşı’ydı…

Bunun yanında ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, IMF ve Dünya Bankası’nın Washington’daki yıllık toplantısında mevkidaşlarına seslenirken “Doğrudan hibelerin oranı artmalı” ifadelerini kullanmıştı.

Savaşın başından bu yana Ukrayna’ya en büyük doğrudan hibe desteğini ABD verdi. AB ülkeleri de dahil olmak üzere pek çok gelişmiş ülke sadece kredi vermeye istekli gözüküyor. Anlaşmazlıklar sürerken özellikle kısa vadeli desteklerin devletin işlevini sürdürebilmesi yani örneğin, emekli maaşlarını ve kamu görevlilerinin maaşlarını ödemek için önemli olduğu vurgulanıyor.

Konunun askeri boyutunda ise Almanya’ya eleştiriler söz konusu… “Ukrayna’nın hava savunmasını güçlendirmek için her şeyi yapıyoruz” şeklinde bir paylaşım yapan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ekim ayının başında Varşova Güvenlik Forumu’nda verdiği demeçte ise eleştirileri dikkate aldıklarını ifade ederken “Almanya, Rusya ile ilgili değerlendirmeleri yeterince dikkatli dinlemedi. Ancak son altı ayda rotamızı değiştirdik, net bir şekilde ortaya koyduk ve yeni bir Rusya stratejisi belirledik” diyordu.

Baerbock, Almanya’nın genel tavrını ise “Sosyal refah devletleri olarak bizler, Rusya gibi savaşa değil, topluma yatırım yaptık. Ama şimdi, kendi güvenliğimize 100 milyar dolar yatırım yapıyoruz. ABD desteği olmadan da kendimizi savunabilmemiz gerek” sözleriyle ifade etmişti.

Washington’daki toplantıda hükümet temsilcileri, Ukrayna’yı gelecek yıl sadece askeri olarak değil, aynı zamanda mali olarak da destekleme konusunda mutabık olduklarını vurguladılar. G7’nin maliye bakanları ise sonbahar toplantısında “Uluslararası kamuoyuyla birlikte; Ukrayna hükümetiyle yakın işbirliği içinde, gelecek aylarda ve yıllarda Ukrayna’yı destekleme kararlılığımıza bağlı kalacağız” vurgusunu yaptı.

Ancak 2023’te hangi ülkenin ne kadar yardım yapacağı henüz belli değil. Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner, “Artık mesele bunu uzun vadeli bir perspektife, yani Ukrayna devletinin finansmanını gelecek yıl için güvenli bir temele oturtma meselesi” diyor. Aktarılana göre şu anda sistematik olarak bu konunun üzerinde çalışılıyor. Özellikle Alman basınında, yardımın miktarı ve türüne ilişkin sabit bir sistem kurulması gerektiğini vurgulayan analizler yer almakta.

Bakan Lindner bu motivasyonla gittiği ve mayıs ayında Bonn civarındaki Petersberg’de düzenlediği G7 zirvesinde hedeflenen 15 milyar dolarlık hibeyi organize edememişti. O günlerde ABD ve Almanya hibe fikrini savunurken Fransa, Birleşik Krallık, İtalya, Japonya ve Kanada ise kredi vermeye istekliydi.

Tüm bu tablonun yanında Almanya Maliye Bakanlığı’nın verileri de ilginç bir tabloyu ortaya koymakta. Toplam 1.4 milyar dolarlık mali yardımla Almanya, AB’nin en büyük bağışçısı konumunda. Ancak AB’ye yönelik eleştirilerin hemen hemen tamamı da Almanya’ya yöneltilmekte. Özellikle ABD ve Polonya, Almanya’dan elini daha fazla taşın altına sokmasını istiyor. Hatta Polonya, Almanya’nın Ukrayna’ya ciddi bir askeri destek vermesi gerektiğine inanıyor ve zaman zaman Alman hükümetini yavaş davrandığı gerekçesiyle için eleştiriyor.

Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’nün geniş çapta kabul gören ‘Ukrayna Destek İzleyicisi’ne göre, ABD, ağustos ile ekim arasında yaklaşık 12 milyar dolarlık yeni yardım taahhütleri verdi ve böylece askeri, mali ve insani yardımda toplam 52 milyar dolar seviyesine ulaştı. Aynı dönemde, Avrupa ülkeleri ve AB kurumları ise taahhütlerini yalnızca yaklaşık 1.4 milyar dolar artırarak toplamda 29 milyar doların biraz altına yaklaşabildi.

“24 saat”

Bənzər məqalələr

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Başa dön tuşu