Dünya

Dünyanın havası en kirli şehirleri neden Hindistan’da?

Pandeminin devam ettiği şu günlerde solunum yollarının bir diğer can düşmanı da artan hava kirliliği. Bu kirlilik, ciltte ve gözlerde tahrişin yanı sıra ciddi nörolojik, kardiyovasküler problemlere sebep olmakta. Aynı zamanda hava kirliliği astım, kronik akciğer hastalığı, bronşit, solunum kaybı, amfizem ve kansere de neden oluyor.

Hava kirliğinin küresel olarak her yıl yaklaşık 4,2 milyon insanı öldürdüğü de tahmin ediliyor.

Covid’in en fazla can aldığı ülkelerden biri olan Hindistan’da artan karbondioksit miktarı da halkın sağlığı için önemli bir sorun olmaya devam ediyor. 2021 Dünya Hava Kalitesi Raporu’na göre Yeni Delhi dünyanın en kötü havasına sahip başkenti oldu. En kötü 10 şehir sıralamasında da Hindistan’dan 6 şehir yer almakta…

Delhi sokaklarında yaşayanlar için ise kirlilik zulüm halini almış durumda. Sadaka ile hayatta kalan 84 yaşındaki Gulpreet Singh, sisli havayı soluyarak dışarıda olmaktan başka seçeneği olmadığını söylüyor. Kimileri için hava kirliliği gündelik yaşamın bir parçası haline gelirken, kimileri için dayanılmaz bir hal almış durumda.

18 yaşındaki bir çevre aktivisti olan Aditya Dubey, “Kış bir işkence haline geldi ve her gün bir ceza gibi geliyor” diyor ve ekliyor:

“Gözlerimde yanma hissi var ve sulanmaya başlıyorlar. Nefesim kesiliyor.”

Dubey’in dediği gibi ekim ayından itibaren hava kirliliği yoğunluğu artıyor. Endüstriyel salınım ve egzoz dumanları, kirliliğin başlıca nedenlerinden. Ancak havayı zehirleyen bir diğer unsur da tarlaların yakılması. Çiftçilerin anız olarak adlandırdıkları ve hasattan arta kalan bitki kökleri ve sapları gibi çöpleri yakması Hindistan genelinde havaya oldukça fazla karbondioksit salınmasına neden oluyor.

Hindistan’da en çok ekilen ürünlerin başında pirinç ve buğday geliyor. Bunlar, yetiştirilirken çok fazla su tüketiyor. Yeraltı suları tükenince hükümet, muson yağmurlarından yararlanmak için ekim zamanını marttan haziran ortasına kaydırdı. Bu durum hasat sonrası tarlayı anızdan temizlemek için çok az bir zaman bırakıyor.

Çiftçiler bir an önce tarlalarını ekmek için anız yakma yöntemine gidiyor. Hindistan’ın çoğu yerinde anız yakmak yasak olduğu halde kanun pek uygulanamıyor. Yanan on binlerce hektarlık tarla da hava kirliliğine neden oluyor. Bir araştırmaya göre Kuzey Hindistan’da artık her yıl 23 milyon ton çeltik artığı yakılıyor. Tüm bu sapları 20 kg’lık balyalar halinde paketleyip üst üste istiflerseniz, kule Ay’dan daha uzağa ulaşabilir!

Ancak çeşitli mantarlardan üretilen bir sprey, Hindistan için umut oldu. Bu sprey, tarlada kalan çeltik çöpleri, bitki sapları, kökleri ve yaprakları kısa sürede ayrıştırıyor. Üstelik toprağa da katkı sağlıyor. Anız yakımı toprağın üzerindeki organik besinleri öldürürken toprağın azot seviyesini azaltıyor. Ancak bu sprey, anızı ayrıştırarak toprağa karışmasını ve toprağın besin açısından zenginleşmesini sağlıyor. Kısa sürede tarla ekime hazır hale gelirken besin açısından zengin olan toprak çok daha kaliteli ürün veriyor. Bu sayede çiftçiler gübre masrafından önemli bir tasarruf ediyorlar. 

Önce bu yöntem çiftçiler arasında pek rağbet görmedi. Hindistan Tarımsal Araştırma Enstitüsü müdürü Ashok Kumar Singh, çiftçileri ikna etmek için oldukça zorlandığını söylüyor. Kendisine inanmayan bir çiftçiye şaka yollu “İşe yaramazsa tarlanı gelip ben yakacağım” dediğini itiraf ediyor. Ancak zaman içinde sprey yaygınlaşmaya başladı. Üstelik, spreyin denendiği pilot bölgelerde çiftçilere spreyi verimli ve eşit olarak sıkmalarına olanak sağlayan makinelerden de ücretsiz dağıtıldı. Sonuçları gören çiftçiler ürünü diğerlerine önermeye başladılar.

“24 saat”

Bənzər məqalələr

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Başa dön tuşu