Motorsporlarının zirvesi Formula 1, Türkiye’de açık kanalda yayınlanmaya başladığından bu yana kaydadeğer bir kitleye sahip. Değeri yaklaşık 13 milyar dolar olan Formula 1, devasa organizasyonu ve bir o kadar dev bütçelerinin yanı sıra dünyanın dört bir yanında ateşli bir taraftar kitlesine de sahip. Lakin şu da bir gerçek ki Formula 1, uzun süredir eski kültürel etkisinden uzaktaydı.
Bunda eski CEO Bernie Ecclestone’nun yaklaşımı da etkiliydi. Kasım 2014’te Campaign Asia-Pacific adlı dergiye geniş bir röportaj veren Ecclestone, Formula 1’in yeni taraftar çekme problemine ilişkin konuşurken “bunu bir problem olarak görmediğini” de ortaya koyuyordu:
“Çocuklar Rolex markasını görecekler ama gidip bir tane alabilecekler mi? Veya diğer sponsorumuz UBS. Bankacılık çocukların umrunda mı? Zaten o lanet bankalara koyacak paraları da yok! Bu ‘yeni jenerasyon’ denen kitleyi neden çekmek gerektiğini anlamıyorum.”
Bunlarla yetinmeyen Ecclestone, tarihe geçecek o cümleyi kuracaktı:
“Bol parası olan 70 yaşındaki adamları çekmeyi tercih ederim. Yani çocuklara ulaşmaya çalışmanın bir anlamı yok. Çünkü burada hiçbir ürünü satın almayacaklar ve pazarlamacılar bu kitleyi hedefliyorsa, belki de Disney ile reklam vermeliler.”
2016’da Liberty Media, Formula 1’i satın aldı ve 23 Ocak 2017’da Bernie Ecclestone, CEO koltuğundan indi. Liberty Media’nın ilk işi Ecclestone’ın gittiği yolun tam tersine gitmek oldu.
Formula 1’in en önemli hedefi ABD pazarına hakim olabilmekti. NASCAR ve Formula 1’in kuzeni INDYCAR gibi motorsporlarının önemli organizasyonlarına ev sahipliği yapan ABD yüzünü ‘kendi Formula 1’ine çevirmişti. ABD ve Formula 1 ilişkisi 2019’da tamamen değişti.
Netflix’te yayınlanan Drive to Survive adlı belgesel dizi, tarihin en başarılı kampanyalarından biri oldu bile. Ancak projenin yolda geliştiğine de dikkat çekmekte fayda var. Formula 1’in devleri Mercedes ve Ferrari ilk sezonda yer almadı.
Ancak muazzam bir hikaye anlatıcılığı oturtan belgesel; takımlar arasındaki ayakta kalma ve zirveye çıkma rekabeti ile pilotlar arası şampiyonluk yarışı ve takım arkadaşları arasındaki çekişmenin perde arkasını göstermekteydi.
