Dünya

Avrupa’da aşırı sağın büyük sıkıntısı: Putin ve Rusya!

Rusya’nın Ukrayna’yı işgale kalkışmasıyla Avrupa genelinde gözler aşırı sağcı liderlere çevrildi. Putin’in yönetim şekline öykünen aşırı sağcı Avrupalı liderlerin önemli bir kısmı geri adım atmak ya da çekimser bir tutum sergilemek zorunda kaldı…

Avrupa’da aşırı sağ görüşlüler ve bir iktidar unsuru olarak devlet kavramının mutlak egemenliğini savunanlar için Vladimir Putin ve Putin’in Rusya’sı imrenilen bir model ortada durmaktaydı. Hristiyan bir kimliği benimseyen Avrupa, yerinden olmaktan çekiniyor ve AB’nin merkezi Brüksel ile bu noktada karşı karşıya geliyorlardı. Bu mutlak devlet egemenliği, gelişimlere ve zamanın ruhuna karşı muhafazakar ve ataerkil değerlere sahip bir Avrupa’yı düşlemekte.

Büyük ölçüde Kremlin tarafından körüklenen bu düşler; son iki haftada Rusya’nın Ukrayna’yı saldırgan bir tutumla işgale kalkışması ve yıkımlarla çatışmanın uzamasıyla bir kabusa dönüştü.

Kremlin’in Fransa’daki çıkarlarının en ateşli savunucuları olan aşırı sağcı liderler Marine Le Pen ve Eric Zemmour, Ukrayna’nın maruz kaldığı saldırılar sonrasında oluşan hoşnutsuzluklar çerçevesinde Rusya’ya ilişkin söylemlerini değiştirdiler. İtalya’da ise büyük açık yüreklilikle Putin’e olan hayranlığını dile getiren Matteo Salvini söylemlerinden dönüş yapmak durumunda kaldı.

Avrupa çapında nadiren de olsa Rusya’yı desteklemeye devam eden yapılar ise zayıf kınamalar ve korudukları denge pozisyonu çerçevesinde görece aşırı sağcı, popülist liderlerden daha tutarlı bir konumda kalmaya çalışıyor.

Örneğin Belçika’da, Rus liderin siyasi projesine uzun süredir hayran olan Vlaams Belang, Kremlin’i kınamadan önce Rusya’ya sırtını dönmekte tereddüt etti. Ancak partisi, Putin’in destekçileri ile daha ılımlı genç nesil arasında bölünmüş durumdaydı.

Almanya’da ise AfD (Almanya için Alternatif) bünyesinde de buna benzer bölünmeler görülüyor. Rusya işgalinden sonra AfD parlamento grubunun liderleri Rus saldırganlığını kınadı. AfD, şimdi daha tarafsız bir pozisyon savunmaya ve liderlerinin Moskova’ya yaptığı son ziyaretleri insanlara unutturmaya çalışıyor.

Birleşik Krallık’ta ise unutturma çabası güdenler arasında Nigel Farage da yer almakta. Ukip kurucusu Farage, 2014’te “Putin en çok hayranlık duyduğum lider” demişti. Sekiz yıl sonra, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal ettiği gün geri adım attı:

“Yanılmışım, Putin düşündüğümden çok daha ileri gitti.”

Putin’e duyduğu sempati ile hatırlanan Çekya Cumhurbaşkanı Milos Zeman da bugün “deli” ve “tecrit edilmeli” gibi ifadelerle Putin’i kınamakta.

Bir başka örnek ise Polonya’dan… Janusz Korwin-Mikke liderliğindeki milliyetçi Konfederacja koalisyonu anlaşmazlıklar yaşıyor. Korwin-Mikke, Ukrayna hakkında şoke eden ifadeler kullanırken son olarak Rusya’nın saldırıları diye gösterilen görüntülere inanmadığını söyledi.

“24 saat”

Bənzər məqalələr

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Başa dön tuşu