AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Çelik, “Türkiye’nin Montrö tavrı takdir görmektedir. Savaşı artıracak yaklaşım içine girilmemesi son derece kıymetli bulunmuştur” dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan AK Parti MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
Çelik’in açıklamaları:
İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan düzenin birtakım liderleri vardı. Kimse böyle bir savaşı tahmin etmiyordu. Bu gelişmeler çerçevesinde silahsızlanmış Almanya’nın silahlanacağını söylemesi, Japonya’nın Kuzey Kore’ye karşı karar alması, tarafsızlığıyla bilinen İsviçre’nin tarafsızlığının sona ermesi, mevcut düzenin dikişlerinin söküldüğünü gösteriyor.
Bir yandan NATO bir yandan Rusya’nın askeri temelde açıklamaları var. Şimdiye kadar diplomatik bir hat açılabilen 3. yola ihtiyaç var. Bir kere daha Türkiye’nin NATO içinden birilerinin akılsızca sorguladığı rolünün sorgulanamaz işlevi olduğu görülmüştür.
Sonuçta insanlar ölüyor. İnsanların ölümünü durdurmak için girişimler gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın yaklaşımı üzerinden kurulan diplomatik hat, kıymetini koruyor. AB açısından burada da yeterince diplomasi üretilemediğini, Türkiye’nin diplomasisinin kıymetli olduğunu söylemek gerekir. Bu da Avrupa’nın Türkiye’siz düşünülemeyeceğini net bir şekilde gösteriyor.
Türkiye’nin NATO rolünü sorgulayan Macron’du. NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti gibi garip bir açıklama yapmıştı. Macron şimdi NATO’nun doğu kanadını güçlendireceğiz diye açıklama yapıyor. Bu bir kez daha kazanımların ne kadar sorumsuzca harcandığını, kriz ortamı çıkınca bunun kıymetinin bilindiğini gösteren bir tablo ortaya koyuyor. Türkiye’nin milli güvenliği için ortaya koyduğu güvenlik konseptinin Avrupa için de sağladığı net görüşmüştür.
Bir diğer mesaj da çok önemlidir. Cumhurbaşkanımız, Michel’e ifade etti. Avrupa’nın çeşitli yerlerinde, Dostoyevski’nin Tolstoy’un eserleri yasaklanıyor, Rus öğrencilerin atılması gibi konular gündeme geliyor. Bu son derece sakıncalı bir şeydir. Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşı çıkmak başka, Rus kültürüne karşı nefret söylemi üretmek başka şeydir. Cumhurbaşkanımızın bu konuda da AB ülkelerine uyarısı olmuştur. Kırım işgaline güçlü karşı çıkılsa bugün bu olmayacaktı. Gözmezden gelindiği için bugün bu tablo ortaya çıkmıştır.
Realist olmak gerekir. Rusya’nın güvenlik kaygılarının da giderilmesi gerekir. Sınırları konusunda hassasiyet üretilmesi gerekir. Kırım’ın işgali tanınsın. Donetsk ve Luhansk’ın işgali tanınsın gibisinden Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü yok edecek bir takım yaklaşımlara onay veriyoruz değil.
Türkiye’nin Montrö tavrı takdir görmektedir. Savaşı artıracak yaklaşım içine girilmemesi son derece kıymetli bulunmuştur. Yaptırımlar sorusu soruluyordu. Bizim burada özel bir durumumuz var. Her zaman Türkiye BM yaptırımlarına katılıyor onun dışındaki yaptırımlara uzak duruyor. Rusya ile konuşuyor olmamız, işgalin sona ermesi açısından da kıymetlidir.
