Ukrayna’da durumun daha da kötüleşeceğini belirten ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Savaşın Ukrayna dışına çıkmaması gibi bir sorumluluğumuz da var. Uçuşa yasak bölge oluşturmak Rus uçaklarının vurulması anlamına gelir. Biz savaşa girmeyeceğiz” açıklamasını yaptı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rusya’nın Ukrayna müdahalesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Sürekli temas halindeyiz Ukrayna ile, hükümet yetkilileri ve liderlerle. İhtiyaçlarını öğreniyoruz. Müttefiklerimizle ihtiyaçları karşılamak için eylemlerimizi kontrol ediyoruz. ABD adına konuşmak gerekirse 1 milyar doların üzerinde güvenlik yardımı olarak Ukrayna’ya veriliyor Başkanlık yetkisiyle. 350 milyon dolar verildi Ukrayna’ya. 250 milyon dolar halihazırda gönderildi. Ukrayna’nın kendini savunması gerekiyor. Bu silahları ulaştırmak gerekiyor ve biz bunu yapıyoruz.
Neler yapabileceğimizi irdeledik. Nasıl daha etkin yardım edebileceğimizi konuştuk. Doğrudan ihtiyaçları dinledik. Ukrayna’nın ne istediğini duyduk, üzerinde çalışıyoruz. 1 hafta oldu korkunç savaş başlatılalı Rusya tarafından. Dramatik bir etki oluştu. Herkesin beklediğinin üstünde etki oldu. Ruble en düşük seviyesine ulaştı.
Yabancı dış para birimlerin yüzde 80’ini satmak zorunda ki rubleyi durdurabilsin. Borsa acil bir şekilde kapatıldı. 90’lı yıllardan beri ilk defa böyle oluyor. Sermaye kontrol ediliyor. 5 sayfalık liste var elimizde. Bu işletmeler Rusya’dan çıktı. Etki artmaya devam ediyor. Bakalım Rusya buna nasıl tepki verecek? Hissedilir etkiler var.
Güvenlik ve insani yardım devam ediyor artacak şekilde. Bir de ekonomik yardım sağlıyoruz. Ne yazık ki bu elektriği kapatmak gibi değil. Anlık etkiler olmayabilir, zaman alacak ortaya çıkması. Rusya sonuçları elde etmek için elinden gelen gücü kullanmaya hazır. Biz peşini bırakmıyoruz. Bütün dünya Ukrayna’yı destekliyor. Bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne destek veriyor.
BM’de değişik toplantılar düzenlendi konuyla ilgili. Rusya üzerinde baskılar artıyor, bakalım etkileri ne olacak.
Başkan Putin’in uyguladığı metodlara baktığınızda başka bir ülkeye kendi iradesini dayatmak istiyor. Çeçenistan’da, Suriye’de bunu gördük. 2014’de Ukrayna’da bunu gördük. Muharebe alanında gördüklerimize baktığımızda Rus kuvvetleri büyük şehirleri kuşatıyorlar. Barbarca acımasız metodlar kullanıyorlar. Sivil nüfusu hedef alıyor. Gördüğümüz acılar büyük olasılıkla artabilir iyileşmeden önce. Rusya bu metodları uyguladığı sürece durum kötüleşebilir ne yazık ki. Bu bir olasılık. Elimizden geldiğince farklı bir yöne çekmek istiyoruz durumu.
Uçuşa yasak bölge olarak NATO Genel Sekreteri’nin açıklamalarını duymuşsunuzdur. Elimizden geldiğince Ukrayna halkına kendini savunacak araçları sağlamaya çalışıyoruz. Savaşın Ukrayna’nın dışına sıçramaması gerekiyor. Başkan Biden çok net, ‘Biz bir savaşa girmek istemiyoruz Rusya ile’ dedi. Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Etkin bir şekilde Ukraynalılara kendilerini savunacak araçları veriyoruz.
Gerçek sonuçlar, somut sonuçlar elde ediyorlar yaptıklarıyla. Bunu görüyoruz. Biz naif ve saf değiliz. Tam tersine aylarca uyardık. ‘Başkan Putin Ukrayna’ya saldıracak’ dedik. İşgal başlamadan önceki haftalarda BM Güvenlik Konseyi’ne durumu açıkladım. ‘Putin bunu yapabilir, bekliyoruz, savaşa girmek için sahte bahaneler üretecek’ dedim. ‘Ukrayna’yı işgal için yanıltma harekatı başlatacak’ dedim.
Bir yandan şöyle bir sorumluluğumuz var; biz diplomatik yola devam etmeliyiz. Tercih ettiğimiz yöntem bu. Her zaman iki yol var; diplomasi yolu, ya da Ukrayna’ya saldırı yolu. Her ikisine hazır olacağımızı ifade etmiştik ve hazırız.
