Dünya

Boris Johnson’ın amacı ne? Churchill olmak ya da olmamak!

Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımların en sert görüneni ve ilki Birleşik Krallık’tan geldi. Ülkesinde zor günler geçiren ve yakın zaman önce istifaya dahi davet edilen Johnson sert yaptırımları ve net açıklamalarıyla kendini mi kurtarıyor yoksa Birleşik Krallık’ın tarihine uygun mu davranıyor?

Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, Avam Kamarası’nda 24 Şubat’ta yaptığı konuşmayla Rusya’ya yönelik yaptırım paketi açıkladı. Johnson konuşması esnasında yaptırımları “Rusya’nın gördüğü en büyük ve en ağır yaptırım paketi” olarak niteledi. Oldukça sert bir konuşma yapan Johnson’ın sözlerini iç politika hamlesi şeklinde nitelendirenler de oldu Johnson’ı alkışlayanlar da…

Peki Birleşik Krallık neyi hedefliyor? Yaptırımlar gerçekten etkili olur mu? Tarihi açıdan bu konuşmanın önemi ne?

Akıllarda yer eden sorulardan bir kısmı bunlar lakin konuşmanın kendisinden de söz etmekte fayda var. Johnson şu çarpıcı ifadeleri kullandı:

“Gururla belirtiyorum ki Birleşik Krallık, Ukrayna’ya bu kıyıma hazırlanması için elinden gelen tüm gücüyle yardımda bulundu. Cesur arkadaşlarımıza topraklarını savunurken yardımcı olmak için elimizden geleni yapacağız…

Görevimiz açık; diplomatik olarak, politik olarak, ekonomik olarak ve en nihayetinde askeri olarak Putin’in bu iğrenç ve barbarca girişimi başarısızlıkla sona ermeli.”

Johnson kapsamlı yaptırımların Rus ekonomisini zayıflatmayı amaçladığını, Batı’nın Rus gazına ve petrolüne bağımlılığını sona erdirmesi gerektiğini de belirtti. Pek çok yaptırım arasında çarpıcı olan ise “Tüm büyük Rus bankalarının varlıkları dondurulacak ve bu bankalar Birleşik Krallık finansal sisteminden çıkarılacak” ifadesi oldu.

Birleşik Krallık’ın hedeflerine ilişkin daha büyük bir çerçeveden konuyu ele alan yorumlar Brexit sonrası dış politika hamlelerine dikkat çekiyor. AB ve NATO işbirlikleri arasından AB ile yollarını ayıran Birleşik Krallık, dünyadaki etki alanında bağımsız bir biçimde pozisyon almak da istiyor.

ABD, Avustralya ve Birleşik Krallık’ın bir araya geldiği üçlü güvenlik paktı AUKUS ile Birleşik Krallık, Asya-Pasifik’te, ABD’nin Çin’i çevrelemesi emelinin destekçisi konumuna geldi. Ancak Ukrayna konusundaki “askeri” vurgunun da bir anlamı olmalı.

İngiliz ve dünya basınında açıklamaları değerlendiren uzmanların büyük bir kısmı AB’nin aksine Birleşik Krallık’ın enerjide Rusya’ya bağımlı olmamasının Johnson’ın ve ülkenin elini rahatlattığını öne sürüyor. Bu doğru ancak olayın tarihsel boyutu da göz ardı edilmemeli.

“24 saat”

Bənzər məqalələr

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Başa dön tuşu