Gündem

Binali Yıldırım’dan erken seçim iddialarına cevap

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, muhalefetin belli aralıklara erken seçim tarihi vermesi ve çağrıda bulunmasına ilişkin “Seçimler Haziran 2023’te yapılacak” dedi.

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, CNN Türk’te canlı yayınlanan Tarafsız Bölge programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.

Kovid-19 salgınının ekonomi üzerindeki etkileri üzerine değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, “Pandemide de artık işin sonuna geldik. Yani sulandı bu iş. Omicron şeyi artık nezle gibi bir şey. Şimdi aşılamada dünya standartlarının üzerine çıktık, aşımız var, aşı seçeneklerimiz var, ilaç da var. Amerika’nın 750 dolara yaptığı ilacı biz 11 dolara yaptık, yaptırdık. Her şeyimiz var. Altyapımız var, ben inanıyorum ki burada ilk defa sizin programınızda söylüyorum, çok yakın zamanda bu koronavirüs ile ilgili tedbirler çok rahatlatılacak, normalleşme sürecine geçeceğiz. Turizm canlanacak, doğalgaz bulduk, o doğalgaz devreye girince zaten tüketimimizin üçte birini karşılayacak. Nükleer santral 2023’de birinci bölümü devreye giriyor. Bu da artık bizim tamamı devreye girdiğinde yüzde 10’unu karşılıyor.” diye konuştu.

Yıldırım, ekonomide özellikle 2021’in son aylarında dolardan kaynaklı bir ritim bozukluğu yaşandığını dile getirerek, şöyle devam etti:

“Bu 3 ay sürdü, 20 Aralık tedbirleriyle beraber 18 liraya çıkan dolar birden bire 13’e kadar geriledi, 13 buçuk civarında park etti. Şimdi bunun bilimsel bir izahı yok ama ne oldu, şu anda güzel bir gelişme oldu. Biz vatandaşa diyoruz ki, ‘Siz endişenizde haklısınız.’ Fiyatlar artıyor, enflasyon artıyor, dolar kuru artıyor, ondan sonra benim tasarrufum Türk parasında olduğu için günden güne eriyor. Ben ne yapmam lazım? Ya altın alıp saklamam lazım ya da dövize yönelmem lazım. Burada kimseye niye böyle yapıyorsun deme lüksümüz yok, böyle bir hakkımız da yok. Vatandaşın malının kıymetini, tasarrufunun kıymetini bilmek devletin en temel görevi. Şimdi diyoruz ki, ya gel biz Amerikan doları zaten onlar da pandemide kötü gidiyorlar, enflasyonu yükseldi, onlarda da çok dolar bastılar, emisyonu çok artırdılar. Biz de onlara bir destek atmayalım, kendi paramıza destek atalım, onların istikrarına katkı sağlayacağımıza şu anda bizim onlardan daha fazla ihtiyacımız var bunu yapalım dedik.”

20 Aralık kararlarının tarihi kararlar olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Burada ne oldu? Dövize karşı korumalı mevduata geçtik. Şu ana kadar 330 milyar bu hesaplara girmiş vaziyette. Bu önemli bir adımdı. Bu önce bireyseller için yapıldı yani vatandaş, daha sonra şirketler de dahil edildi buna. İhracatçıların kazandığı dövizin yüzde 25’ini merkeze getirme zorunluluğu getirildi. Buna karşılık onların ihtiyacı olan geleceğe yönelik forward kur diyorlar yani geleceğe yönelik bir kur garantisi verildi. Bunlar finansal enstrümanlar.” diye konuştu.

Bu finansal enstrümanların 20 Aralık’tan beri peyderpey devreye sokulduğunu anlatan Yıldırım, “Sorun olmadığı gibi belirsizlik kaybolmaya başladı. Enflasyon artışının sebeplerinden biri de buydu. Şimdi biz buradaki öngörülemezliği, belirsizliği ortadan kaldırınca bugünden yarına değil ama 6 aylık, 8 aylık, 10 aylık sürede enflasyon da artık toparlanmaya başlayacak. Bu önemli bir şey.” değerlendirmesinde bulundu.

6 muhalefet partisi liderinin bir araya gelişine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, şunları kaydetti:

“Hiç şüpheniz olmasın tabii ki kazanamayacaklar. 6 partiyi önemsizleştirmiyorum. 6 parti bir araya geldi ama oradaki simalara bakalım, hangi konularda müşterekliği var? Bunu düşünelim. Bu 6 parti birbirine ne kadar benziyor? Benzemiyorlar. Bu da baştan bir dezavantaj. Memleket meselesini ele aldığınızda her kafadan bir ses gelirse oradan bir sonuç üretmek zor. İkincisi milletin kafasında soru işareti var. Daha işin başında ‘Kim nereye oturacak?’ muhabbetiyle başladılar. Sonunda köşeli mi, yuvarlak mı? Formülü buldular. Peki bunlar, HDP’yi nereye koyacaklar. HDP’ye ‘Sen ortalıkta gözükme, yanımızda dolaşma ama sen bizim ortağımızsın.’ diyorlar. Bunun bir izahı olması lazım. Nitekim HDP de ‘Böyle şey olmaz.’ diyor. ‘Ortaksam benim de masada olmam lazım. Beni neden masanın altına itiyorsunuz?’ Onların işi zor. Aralarında en rahat Meral Hanım. En başından ‘Ben başbakan olacağım.’ dedi. O artık kafasını netleştirmiş ama her biri potansiyel cumhurbaşkanı adayı. (Kılıçdaroğlu’nun adaylığı) Kemal Bey’in o düşüncesini ortaklarına kabul ettirmesi konusunda ne kadar mesafe aldıkları konusunda bir şey söyleyemeyiz. Tek aday mı girecekler, nasıl bir yol izleyecekler? O henüz kimseye malum değil. Bizim işimiz de değil. Ne yaparlarsa yapsınlar. Biz vaktimizi onların işiyle geçirmek niyetinde değiliz. İşimize bakıyoruz. Diğer yandan belediye başkanları var, onların isimleri her gün ortaya sürülüyor.”

Yıldırım, “Kendi aranızda rakibimiz şu isim olsa’ diye konuşuyor musunuz?” sorusuna ise şu cevabı verdi:

“Çok samimi söylüyorum. Bizde böyle bir konuşma olmaz. Kim olursa olsun. Anketler başka, onlar her şeyi söyler. Son sözü vatandaş söyler. Bizim için fark etmez. İsterlerse beraber topu gelsin, hiç fark etmez. Kim olursa olsun. Onların tabii aralarında halletmesi gereken bir mesele. Kılıçdaroğlu varken ona (İmamoğlu) düşer mi bilmem. Biz o ittifakın adayını da belirleyecek olursak zaten seçime gerek kalmaz. Kimle gelirse gelsinler, biz hazırız.”

“24 saat”

Bənzər məqalələr

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Başa dön tuşu