Gündem

Üniversite sınavında barajın kaldırılması ne anlama geliyor?

Geçen yıl binlerce kontenjanın boş kalmasının ardından üniversitelere girişte baraj puanı kaldırıldı. Bazı eğitim uzmanları kararı doğru bulmuyor. Üniversitelerde öğrenci kalitesi düşecek mi? Yoksa bir kesimin elinden alınan eğitim hakkı geri mi veriliyor?

Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de üniversite çağına gelen öğrenciler iyi okullarda eğitim alabilmek için bir sıralama sınavına giriyor. Kurumların ismi yıllardır aynı kalsa da (YÖK ve ÖSYM) öğrencilerin girdiği sınavların adı, sistem ve süresi düzenli olarak değişiyor.

Son düzenleme ise oldukça ses getirdi. Yüksek Öğretim Kurulu lisans ve ön lisans tercihlerinde 150 ve 180 olan baraj puanını kaldırdı. Adaylar yine önceki yıllarda olduğu gibi sıralamalarına göre yerleşecek fakat artık barajı geçemeyen adaylar da tercih yapabilecek.

Tıp, diş hekimliği, eczacılık, hukuk, mimarlık, mühendislik ve öğretmenlik programlarını tercih edebilmek için gerekli olan en düşük başarı sırası koşulu uygulanmaya devam edecek.

Eğitim ve Sınav Uzmanı Salim Ünsal barajın düşmesi ile birlikte tercih yapacak öğrenci sayısının artacağını söylüyor. Ünsal, “Okullara giren öğrenci profili doğal olarak zayıflayacak. Devlet üniversitelerinde ve vakıf üniversitelerinde boş kalan kontenjanlar büyük ölçüde dolacak” demekte. Geçen yıl üniversitelerde 1 milyon 10 bin kontenjanın 195 bini boş kalmıştı. Mühendislikte 10 bine yakın, hukukta 508, tıpta ise 288 kontenjan açığı bulunuyordu.

Ünsal’a göre barajı geçemediği için sınava tekrar giren aday sayısı da azalacak. Eğitim uzmanı barajın kaldırılması uygulamasına karşı çıkarken üniversitelere daha niteliksiz öğrencilerin geleceğini düşünüyor. Ünsal son yıllarda her ile bir üniversite açılması uygulamaları ve vakıf üniversitelerinin sayısındaki artış ile kontenjanların ciddi şekilde artırıldığını söylerken, “Liseden geçen yıl mezun olup da sınava giren öğrenci sayısı 879 bin, bu öğrenciler için üniversitelerde ayrılmış kontenjan sayısı 1 milyon 10 bin” ifadelerini kullanıyor.

Eğitim uzmanı Profesör Ali Baykal barajın kalkmasıyla öğrenci kalitesinin düşeceğini ancak barajın olduğu sistemde de eğitim alma hakkının engellendiğini düşünüyor. Baraja takılan bir çok öğrencinin üniversiteye gidebileceğini söyleyen Baykal, “Sıfır alanlarda alınmaz herhâlde” dedi.

Eğitim uzmanı İlhan Sevin ise Haber Global’de Nevra Öner’in sorularını yanıtladı. Sevin geçen yıl özellikle vakıf üniversitelerinin boş kalması ile birlikte geçen yıl baraj puanlarının düşürüldüğünü anımsattı. Sevin barajın tamamen kaldırılmasını doğru bulmadığını belirtirken, “İstihdam daraldı, nüfus artıyor, nitelikli elemanlara ihtiyaç var. İş tanımları değişiyor, sektör beklentileri farklılaşıyor. Böyle olunca çok fazla üniversite mezunu vermeniz çok fazla bir anlam ifade etmiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Sevin Türkiye’de ara eleman ihtiyacı olduğuna da vurgu yaparak, barajın kaldırılmasının herkesin üniversite mezunu olmasının önünü açan bir karar olduğunu söyledi.

“Heceleyerek liseyi bitiren öğrencilerimiz var. Açık öğretim garabeti var, burada milyonlarca öğrenci okuyor. Herkes lisans, ön lisans bir yere kapağı atacak” diyen Sevin, arz talep dengesinin iyi ayarlanması gerektiğini söyledi.

“24 saat”

Bənzər məqalələr

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Başa dön tuşu