Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Burçin Demirel, Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında yaptığı açıklamada, rahim ağzı kanserinin Türkiye’de kadınlarda en sık görülen kanserler arasında 9. sırada olduğuna vurgu yaparak “Rahim ağzı kanseri hem önlenebilir hem de tedavi edilebilir” dedi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Burçin Demirel, Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında önemli açıklamalarda bulundu.
Rahim ağzı (serviks) kanseri Türkiye’de kadınlarda en sık görülen kanserler arasında 9., jinekolojik kanserler arasında ise 3. sırada yer aldığına dikkat çeken Demirel “Rahim ağzı kanserinin toplum sağlığı açısından belki de en önemli özelliği hem önlenebilir hem de tedavi edilebilir bir kanser türü olmasıdır. Bunun nedeni de rahim ağzı kanserlerini neredeyse tamamında etkenin insan siğil virüsü (HPV-Human papilloma virus) olmasıdır. HPV‘nin yaklaşık 150 tipi vardır, bunlardan yaklaşık 15 tanesi yüksek riskli olarak kabul edilir ve rahim ağzında meydana getirdiği uzun süreli enfeksiyon sonucunda rahim ağzı hücrelerini hasara uğratarak kansere yol açabilir” dedi.
HPV’nin yüksek oranda cinsel ilişki ile bulaştığına vurgu yapan Demirel, şu ifadeleri kullandı:
“Cinsel ilişkisi olan kadınların neredeyse yüzde 50-60’ında HPV virüsü görülebilir. Ancak virüsün varlığı mutlaka rahim ağzı kanserine yol açmamaktadır. Güçlü bir bağışıklık sistemi bu virüsü tamamen ve hiçbir hasar bırakmadan ortadan kaldırabilmekteyken enfeksiyon oluşması ve bu enfeksiyonun rahim ağzı hücrelerine hasar vermesi sonucunda rahim ağzı kanseri ortaya çıkabilir. Bu hastalığın önlenebilir ve tedavi edilebilir olmasının diğer önemli bir sebebi de hastalığın yavaş ilerleyen bir karakterinin olması (HPV ile temastan yaklaşık 10 yıl sonra kanser ortaya çıkmaktadır), aynı zamanda normal hücrenin direkt olarak kanser hücresine dönüşmeyip öncelikle kanser öncülü lezyonlar oluşturması ve bunların da tarama programları ile tespit edilebilmesidir. Böyle olunca koruyucu aşılar, yaygın tarama metotları ve etkin tedavi yöntemleri ile rahim ağzı kanseriyle başarılı bir şekilde mücadele etmemizi sağlamaktadır.”
HPV virüsünden korunmanın yollarına değinen Demirel “HPV enfeksiyonundan korunmak için tek eşlilik, mutlak koruma sağlamasa da bulaşmayı azaltabilmesi nedeniyle cinsel ilişkide kondom/prezervatif kullanılması, sigara kullanmıyor olmak, sebze meyve ağırlıklı beslenme klasik öneriler olmakla birlikte HPV enfeksiyonu, oluşturabileceği kanser öncülü lezyonlar ve kanserden korunmak için en etkin yol 9 yaşından itibaren hem erkek hem de kız çocuklarını, rahim ağzı kanserinin yüzde 70’inine neden olan HPV 16-18 nolu tiplerine karşı koruma sağlayan aşılarla aşılamaktır. Ülkemizde henüz satışta olmamakla beraber, kanserin %90’ına neden olan 16-18-31-33-45-52-58 nolu HPV tiplerine karşı koruma sağlayan aşı da bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.
HPV virüsüne karşı aşının önemine dikkat çeken Demirel “HPV aşılaması 9-45 yaşları arasında önerilmekle beraber aşının bağışıklık yanıtının en iyi olduğu dönem 11-12 yaşları olduğunu ve mümkünse cinsel aktivite başlamadan yapılmasının çok daha koruyucu olduğunu hatırlatmakta yarar var. Aşının yapıldığı yaşa ve yapılan ürüne göre önerilen aşı takvimi uygulamak da aşı etkinliği açısından önemlidir. Tercih edilen aşıya göre kansere neden olan tüm türlerin kapsanamaması ve/veya aşının cinsel ilişki başladıktan sonra yapılması durumunda, aşılamadan önce HPV’nin alınabilmiş olması nedeniyle, aşı takvimi tamamlanmış olsa bile aşılı aşısız tüm kadınlarda rahim ağzı kanserini önlemenin diğer önemli yolu rahim ağzı kanseri taramalarının yapılmasıdır” diye konuştu.
Rahim ağzı kanserinin tespitine yönelik önemli bilgiler paylaşan Demirel, “Rahim ağzı kanseri taramasında klasik yol smear testidir. Günümüzde smear ile beraber ya da yalnızca HPV DNA taraması yapılması çok daha güvenli bir yoldur. 21 yaşından itibaren hekiminizin önerdiği sıklıkta smear testi yapılması, 30 yaşından itibaren smear ile beraber ya da tek başına HPV DNA taraması yapılması özellikle kanser öncülü lezyonların tespit edilmesini ve kanser oluşmadan ya da kanserin erken evrelerinde tedavisinin yapılmasını sağlamaktadır.” dedi.
Demirel açıklamasında devamında şöyle konuştu:
“Tüm bu bilgileri toparlayacak şekilde rahim ağzı kanserini ortadan tamamen kaldırmak için 2020 yılında gerçekleşen Dünya Sağlık Kongresi’nde 194 ülke önemli bir karara imza attığı ‘Rahim Ağzı Kanserinin Eliminasyonunun Hızlandırılması İçin Küresel Strateji’ belirlenmiştir.
Bu Küresel Stratejiye göre; Rahim ağzı kanserini 2050 yılına kadar tamamen ortandan kaldırmak için 2030 yılına kadar üye ülkelerin aşağıdaki hedeflere ulaşması gerekmektedir;
