Tutuklu öğrenci Caner Perit Özen’in annesi Canseri Özen oğlunun tutuklanmasının ardından Boğaziçi’nde yaşanan olayları daha da yakından görmeye başladıklarını belirtti. Anne Özen, “Gençler demokratik ve Anayasal hakları olan protesto haklarını barışçıl bir şekilde kullandılar. Ses çıkardılar çünkü haklılar. Bizlere bu süreçte değerlerimize sahip çıkmanın önemini de hatırlattılar. Bu süreçte yöneticiler onları susturmak, hapse attırmak yerine dinlemeliydiler. Ayrıca ülkemizin geleceği açısında böyle gençlerin varlığından memnun olunmalı” dedi.
‘Vicdanları yaralayan bir durum’
Oğlunun tutuklanmasıyla zor çok bir süreç yaşadıklarını aktaran Özen, “Düşünsenize emek vererek büyüttüğünüz çocuğunuzu güvenerek bir devlet okuluna gönderiyorsunuz. Ama korunması, kollanması, eğitim hakkını kullanması gereken çocuklarınız o üniversitenin rektörü tarafından şikâyet edilerek hapse konuyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Vicdanları yaralayan bir durum” diye konuştu.
Caner Perit Özen ve annesi Canseri Özen (sol baştan)
‘Bir an önce kavuşup kucaklaşmayı istiyoruz’
“Adil, tarafsız ve hakkaniyet ilkesi ile bağımsız bir şekilde hukukun gereği yapılsın” diyerek yargılamayı yaparak mahkemeye seslenen Özen, oğlunun tahliye olması durumunda ise ilk yapacağı şeyin onunla kucaklaşmak olacağını aktardı. Özen özetle şunları söyledi:
“En çok onunla kucaklaşmayı özledik. Perit, aile sofralarımızın vazgeçilmezi. Anneannesinin 90. Yaş gününde yoktu. Yeni yılda yoktu. Bir an önce kavuşup kucaklaşmayı istiyoruz.”
‘Aynı şeyleri yapardım’
Tutuklu öğrenci Enis Berke Gök’ün annesi Çiğdem Yorulmaz ise her daim çocuğunun yanında olduğunu vurgulayarak, “Çocuğumun yerinde ben olsam aynı şeyleri yapardım. Dedesine soruyorum. O da, ‘Bende aynı şeyleri yapardım’ diyor. Ayrıca Berke’nin engelli bir ikiz kardeşi vardı. Yatalaktı evladım. 19 sene baktım ona. O nedenle Berke benim için çok çok değerli” diye konuştu.
Enis Berke Gök ve annesi Çiğdem Yorulmaz
‘Yavrum benim gözümde halen bir bebek’
Duruşma tarihinin yaklaşmasıyla çok heyecanlandığını ve çocuğunun tahliye edilmesinin hayalini kurduğunu aktaran anne yorulmaz, “Yavruma sarılıp, öpüp, koklayacağım. Evine yerleştireceğim. Onla beraber uyuyacağız. Bu tutukluluk sürecinde çok üzüldüm. Yavrum benim gözümde halen bir bebek. Yargılamayı yapacak hâkim kendi gençliğini hatırlasın ve vicdanının sesini dinlesin” ifadelerini kullandı.
‘Siyasi saiklerle tutuklular’
Öğrencilerin avukatı Burçin Şahan ise soruşturma ve kovuşturma sürecine ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı: “Öğrenciler hakkında Naci İnci tarafından yapılan ihbar ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından terörist olarak hedef gösterilmelerinin üzerine müvekkilim Caner Perit Özen hakkında tutuklamaya gerekçe olarak 2911 Sayılı Kanuna Muhalefet, Görevi Yaptırmamak İçin Direnme suçlamaları isnat edildi. Enis Berke Gök için ise aynı suçlara ek olarak Kamu Malına Zarar Verme suçunun isnat edildiği söylendi. Ancak hazırlanan iddianamede tüm bu suçlamalara ek olarak öğrencilere, “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma”, “Kara Ulaşım Araçlarını Kaçırma ve Alıkoyma” suçlarının isnat ediliyor. Müvekkillerimin bu suçların hiç birini işlemediği aşikar. Gök ve Özen 3 aydır tamamen siyasi saiklerle, Boğaziçi Üniversitesi’nde 1 yıldır süren direnişi bastırmak ve diğer öğrencilere gözdağı vermek adına tutuklular.”
32 yıla kadar hapisleri isteniyor
Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör atamasına karşı düzenlenen protesto gösterileri nedeniyle bu dosya kapsamında 2 öğrenci tutuklu, 12 öğrenci tutuksuz yargılanıyor. Hazırlanan iddianamede öğrencilerin, “Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Dağılmama”, “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun kılma”, “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme”, “Kara Ulaşım Araçlarını Kaçırma veya Alıkoyma” suçlarından 6 yıldan 32 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor. 6 Ekim 2021 tarihinden bu yana cezaevinde olan öğrenciler Gök ve Özen o tarihten bu yana Metris Cezaevi’nde tekli hücrelerde tutuluyor.
Kaynak – HALKTV.com
“24 saat”
